“Nefsin sana düşmandır!”

“Nefsin sana düşmandır!”



Behâeddîn-i Buhârî hazretleri anlatıyor:

Gençliğimde mübârek bir zâtla yakınlığım olmuştu…

Kendisine dedim ki:

“Bana nasîhat edin.”

Cevâben “Nefsin sana düşmandır. Dikkat et, günahlar karşısında seni mağlup etmesin. Bu yolda asıl maksat; nefsi temizlemektir” dedi.

Hoşuma gitti. Ve kendisine;

“Efendim, teveccüh buyurun da bu işi yapmam kolay olsun” dedim.

“Öyleyse insanlardan ümit kesip Allah’a güven” buyurdu.

“Peki efendim” dedim.

Tenhâ bir dağa gittim.

Orada gece gündüz ibâdet yapmaya başladım. Bir müddet sonra tekrar o zâtın yanına gittim.

Mübârek zât, bana;

“Şimdi, aç fakir ve muhtaçları kolla. Hasta, garip ve yaşlılara yardımcı ol. Yetim ve öksüzlerin derdine derman ol. Kâfir de olsa incitme kimseyi. Zîra onlar da Allah’ın kullarıdır” dedi.

“Peki efendim” dedim.

Tuttum bu nasîhati de.

Sonra huzuruna vardım.

“Şimdi de hayvanlara karşı şefkatli ol. Onlar da Allah’ın mahlûkudur” buyurdu.

“Peki efendim” dedim.

Tuttum bu nasîhatı da.

Bütün bunlar; nefsimin ıslâhı içindi.

Bir müddet sonra yine onun yanına vardığımda;

“Şimdi de, yollarda, yolcuları rahatsız edecek bir şey görürsen eğilip al, yolları temizle” buyurdu.

Bu nasîhatini de tuttum.

Nefsimin şerrinden böylece kurtuldum.”