Nevrokoplu Osman Efendi

Osman Efendi, günümüzde Bulgaristan sınırları içinde bulunan Nevrokop denilen yerde, on sekizinci asrın sonlarında yaşamıştır. Önce Halvetî, sonra Edirne’de Kâdirî yolunu öğrendi. Daha sonra Anadolu’ya seyâhate çıktı. Anadolu’ya gelince, Nakşibendî yolunda olan bir zâta misâfir olmuştu. “Benim baştan beri bu yola arzum vardır. İlk niyetim bu yola girmekti. Acabâ beni bu yolun müntesibleri arasına kabûl ederler mi?” diye düşünürken, misâfir olduğu zât onu talebeliğe kabul etti ve Nakşibendî yolunda da yetişti. İcâzet alıp memleketine döndü. Orada talebe yetiştirirken vefat etti. Kabri Nevrokop’ta dergâhının içindedir…
Şeyh Osman Efendi, vefatından kısa bir zaman önce buyurdu ki:
Büyük üstadımız, İmâm-ı Rabbânî hazretleri, ikinci cildin 82. mektûbunda buyuruyor ki:
Dünyanın yaldızlı lezzetlerine sarılma, geçici, çabuk biten güzelliklerine aldanma! Bütün sözlerinin ve işlerinin şeriate uygun olmasına çalış! Evvelâ, îtikatını, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarına göre düzelt! Bundan sonra, bütün hareketlerin ve ibâdetlerin, bu âlimlerin fıkıh kitaplarına uygun olmasına dikkat et! Helâle, harama uymak, çok mühimdir.
Nâfile ibâdetlerin, farz ibâdetler yanında hiç kıymeti yoktur. Bir lira zekât vermenin sevabı, yüzbinlerce lira nâfile sadaka vermek sevabından katkat fazladır. Dünyanın zararlarından kurtulmak ve âhiretteki sonsuz nîmetlere kavuşmak için [Müslüman olmak lâzımdır. Yâni] evvelâ îman etmek, sonra şeriate uymaktan başka çâre yoktur.
İslâmiyet, kalb ile îman etmek ve beden ile şeriate uymaktır. Allahü teâlânın emrettiği şeylere (Farz) denir. Yasak ettiği şeylere (Haram) denir. Her ikisine birden (Şeriat) denir.

MÜRTED OLANLAR!..
Kalb ile îman edilecek, inanılacak altı şeyi ve her tarafa yayılmış olup, günlük işler hâline gelmiş olan şeriat bilgilerini meselâ namaz kılmasını ve namazda okunacak Fâtiha sûresini, hemen öğrenmek ve bunlara uygun yaşamak, kadın, erkek, her Müslümana farzdır. Çocuklarına öğretmek de analara, babalara farzdır. Evlenecek yaşa gelen Müslüman evladı ve yeni Müslüman olan, bunları öğrenmeye ve uymaya önem vermez, birinci vazîfe olduğunu kabûl etmezse, kâfir olur. Buna (Mürted) denir. Mürted, Müslüman olmamış kâfirden daha fenadır…