“Niçin ağlıyorsunuz?”

“Niçin ağlıyorsunuz?”



Ebû Abdullah Kureşî hazretleri, Filistin ve civarında yaşayan evliyâdandır…

Kudüs’te vefat etti.

Kabr-i şerîfi de oradadır.

Bu mübârek zât bir gün mescitte sohbet ederken birdenbire ağlamaya başladı!

Cemaat merak etti…

Ve sordular ki:

“Hayırdır, niçin ağlıyorsunuz?”

Buyurdu ki:

“Üstadım vefat etti…”

Hayretle sordular:

“Nereden biliyorsunuz?”

“Kalbime öyle geldi.”

Cemaat şaşırdılar.

Zîra hocasının bulunduğu yer, binlerce kilometre uzakta olup, üç aylık yoldu.

Gelen giden de olmamıştı ki bir haber getirsin.

Aradan üç ay geçti…

O bölgeden gelen oldu.

Ve doğruladı bu haberi.

Evet, hocası vefat etmişti.

Hem de haber verdiği günde ve aynı saatte.

● ● ●

Bir gün de bu zâta;

“Müslümanlık kısaca nedir efendim?” diye sordular.

Cevâben;

“Allahü teâlânın emir ve yasaklarına saygılı olmak ve Onun mahlûklarına acımaktır” buyurdu.

Sordular yine:

“Müminin şiârı nedir efendim?”

Cevâben;

“Güleryüz, tatlı dildir. Münâfıklar, çatık kaşlı ve asık suratlı olurlar” buyurdu.