Niçin dikkatle bakarsınız?

Bir gün Hazret-i Ömer (radıyallahü anh) fakirlere yemek yediriyordu. Onlardan biri, oğlunu da getirmişti.
Halife onları gördü.
İkisine dikkatli baktı.
Ve “Sübhanallah! Bu çocuğun sana benzediği kadar birbirine benzeyen iki kimse görmedim” buyurdu.
***
O kimse cevap verip “Ey Halife! İzin verirsen bir şey arz edeyim” dedi.
Ve şöyle anlattı:
“Ben sefere gidecektim.
Bunun anası hamileydi.
‘Beni bu hâlde koyup da mı sefere gidersin?’ dedi.
Ben şaşırdım.
Hanıma döndüm.
Ve ‘Karnındaki çocuğu Allah’a emanet ettim’ dedim ve çıkıp gittim.
***
Sonra geri eve geldim.
Baktım, annesi ölmüş.
Bir gece vakti yakınlarımla konuşuyorduk ki karşımızdaki mezarlıkta bir ateş gördüm.
Sual ettim ki:
“Bu ateş nedir?”
Dediler ki:
“Bu, senin hanımın kabrindendir, biz bunu her gece görürüz.”
Çok şaşırdım.
Ve onlara “Sübhanallah! Benim hatun namazını kılan, orucunu tutan bir hanımdı. Bu ateş nedir?” diyerek kabristana gittim.
Kabrini açtım.
Ve çok şaşırdım.
***
Bir kandil yanıyordu.
Bu oğlan da onun ışığında oyuyordu.
O esnada gaibden bir ses işittim. “Bunu bize ısmarladın, biz de sana iade ettik. Eğer anasını da bize ısmarlasaydın, onu da geri verirdik!” diyordu.

Comments are closed.