Niçin gülersin yâ Âişe?

Bir gün, Efendimiz “aleyhisselâm”, hazret-i Âişe‘nin “radıyallahü anhâ” evine geldiler. Âişe vâlidemiz Resûlullahın nur cemâline bakıp gülümsedi.
Efendimiz merak etti.
Ve sordu ki:
“Niçin gülersin yâ Âişe?”
O da cevap verip;
“Yâ Resûlallah, sen gelmeden az önce elimdeki iğne yere düşmüştü. Ne kadar aradıysam da bulamamıştım” dedi.
Sordular ki:
“Şimdi buldun mu?”
“Evet yâ Resûlallah.”
“Nasıl buldun?”
“Sen içeri girince oda öyle aydınlandı ki, iğneyi rahatlıkla gördüm ve aldım. Onun için gülüyordum” dedi.
Böyle arz eyledi.
Ama Resûlullah ağladı.
Bu defa o merak etti.
Ve Efendimize;
“Niçin ağlarsınız yâ Resûlallah?” diye sordu.
Server-i âlem
“aleyhisselâm”
“Yâ Âişe! Ümmetimden bâzı kimseler, o gün benim cemâlimi hiç göremeyecekler. Onların hâline üzülüp de ağlıyorum” buyurdular.

BİR GÜN TUT, BİR GÜN TUTMA!
Bir sahâbî her gün oruç tutuyordu.
Hiç ara vermeden.
Server-i âlem
“aleyhisselâm”
Onu çağırıp;
“Öyle yapma! Bir gün tut, bir gün tutma!” buyurdular.

Comments are closed.