Niçin namaz kılmıyorsun?

Bedî’uddîn Sehârenpûrî “rahmetullahi aleyh” İmâm-ı Rabbânî hazretlerine talebe olmadan önce zaman zaman hazret-i İmâm’ın sohbetlerini dinlemeye giderdi.
Ama bir gün…
Bir kız gördü.
Ve âşık oldu.
O günden îtibâren namazı bırakıp günahlara daldı. Hazret-i İmâm, ona; “Bedî’uddîn! Niçin namaz kılmıyorsun ve neden günahlardan sakınmıyorsun?” buyurdu.
İmâmı severdi.
Hürmeti vardı.
Ama cevâben;
“Ben böyle nasîhatleri çok dinledim. Bana nasîhat kâr etmiyor” dedi. İmâm- Rabbânî hazretleri; “Yarın gel, bir şeyler yaparız” buyurdu.
Ertesi gün oldu.
Yola çıkıyordu.
Ama çıkamadı.
Zîra tam çıkmak üzereyken sevdiği kız onlara misâfir geldi. Onunla konuşmaya dalıp, hazret-i İmâm’a gidemedi.
Üç gün sonra gitti.
Huzuruna vardı.
Hazret-i İmâm;
“Verdiğin sözü tutmadın. Ama mâdem geldin, iyi ettin. Git abdest al, iki rekat namaz kıl ve yanıma gel” buyurdu.
Bedî’üddîn;
“Peki efendim” dedi.
Emri yerine getirdi.
Ve tekrar huzura geldi. Hazret-i İmâm Onu husûsî odasına götürüp teveccüh buyurunca, kendinden geçip yere yıkıldı.
Evine götürdüler.
Bir gün geçti.
Bir gece geçti.
Ve kendine geldi.
Kalbini yokladığında, o kıza tutkunluktan iz bile kalmadığını gördü. Sohbete devâm ederek çok yüksek derecelere kavuştu.

Comments are closed.