Nüzhet Efendi

Nüzhet Efendi, Maârif mektûpçusu idi. 1244’te İstanbul’da doğdu ve 1304 [m. 1886] senesinde, Sivas’ta vefât etti. Bu mübarek zat, Hristiyanlara cevâp olan (İzhâr-ul hak) kitabında buyuruyor ki:
İslâm îtikadına göre, bütün Peygamberler mâsumdurlar. Yalan söylemekten, hîle yapmaktan berîdirler. Allahü teâlâ, kudret-i ilâhiyyesi ile, Îsâ aleyhisselâm çarmıha gerileceği sırada, Yahudilerin gözüne, onu haber veren şahsı Îsâ aleyhisselâm şeklinde göstermiş ve onu çarmıha germişlerdir. Allahü teâlâ, Îsâ aleyhisselâmı hemen semaya yükseltmiştir. Nisâ sûresinin yüzelliyedinci âyetinde meâlen: (Hâlbuki onlar, Îsâ’yı öldürmediler ve onu asmadılar, lâkin başkası onun şekline sokuldu [onu astılar]) buyurulmuştur. Âl-i imrân sûresinin ellibeşinci âyetinde meâlen: ([Hâtırla ki] Allahü teâlâ, Îsâ’ya, muhakkak ben seni yerden [en mükemmel şekilde] alıp, meleklerin makamına yükselteceğim [dedi]) buyurulmuştur. Papazlar, bu âyet-i kerimenin Nisâ sûresinin yüzelliyedinci âyet-i kerimesini nakz ettiğini söylüyorlar. Âl-i imrân sûresinin ellibeşinci âyetindeki, (Müteveffîke) lâfzını Îsâ aleyhisselâmın vefât etmiş olduğuna delîl getirmek istiyorlar. Hâlbuki, bu lâfzın sıfat olduğunu, (Müteveffîke) yâni seni öldüreceğim manasına olmadığını düşünmezler. Yâni bu âyet-i kerimenin meâli, (Ben seni öldürürüm ve yükseltirim) demek değil, (Ben senin şanına lâyık olanı yaparım, meleklerin makamına yükseltirim) demektir. Allahü teâlâ dilerse yükseltir. Allahü teâlâ, Îsâ aleyhisselâmı yükseltmeyi dilemiş ve yükseltmiştir. Yahudiler tarafından öldürülmesini dilememiş ve çarmıha başkasını gerdirmiş, Onu öldürtmemiştir. Bunun için, bazı tefsîr âlimleri “rahimehümullahü teâlâ” (teveffî) kelimesine (almak) manasını verip, (Yahudilerin katlinden hıfz etmek için, yerden seni kâmilen alır kabz ederim) meâli ile tevil etmişlerdir…

HAZRETİ ÎSÂ İNSANDIR
Ne gariptir ki, Hristiyan fırkaları Îsâ aleyhisselâma, (Allahın oğlu) ve (Aynen Allah) dedikleri hâlde, Onun öldürüldüğünü ve asıldığını kabûl ederler. İslâm dîni, Îsâ aleyhisselâmın bir insan ve bir Peygamber olduğunu bildirmiş iken, Onun için yapılan böyle iftirâları reddeder. Ayrıca, Onun kıymetini artırarak, semaya yükseltildiğini ve Yahudilerin, (Onu öldürdük ve idam ettik) şeklindeki düşüncelerinin bâtıl, iftirâ olduğunu bildirir. Îsâ aleyhisselâm için Müslümanların bu îtikadı ile Hristiyanların îtikatlarından hangisinin, O yüce Peygamberin şerefine lâyık olduğunu sorarız!..

Comments are closed.