“O havuzdan içen ebediyen susamaz”

“O havuzdan içen ebediyen susamaz”



“Kevser; Cennette bir nehirdir. Onun iki tarafı altındandır. Mecrası (aktığı, yer) inci ve yakuttandır…”

 

Ebü’l-Kâsım Nişâbûrî hazretleri Şafiî mezhebi tefsîr, kelâm ve fıkıh âlimi idi. İran’da Nişabur şehrindendir. 511 (m. 1117) senesinde vefât etti. Tefsirinde, “Kevser” sûresinin ilk âyeti hakkında şöyle buyurur:

“Ey Muhammed! Biz sana Kevser’i ihsân ettik.” Kevser, birçok sûretlerde tefsîr edilmiştir. Birincisi; Kevser, Cennette bulunan bir nehrin ismidir. Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) efendimizin şu hadîs-i şerîfi bunu bildirmektedir. Buyurdu ki: “Kevser; Cennette bir nehirdir. Onun iki tarafı altındandır. Mecrası (aktığı, yer) inci ve yakuttandır. Toprağı misk kokusundan daha güzeldir. Şerbeti baldan tatlı ve kardan beyazdır.”

Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) şöyle rivâyet eder: “Bir gün Resûlullah efendimiz aramızdaydı. Hafif uykudan sonra başını gülerek kaldırdı. Biz; ‘Yâ Resûlallah sizi güldüren nedir?’ diye sorduk. ‘Biraz önce Kevser sûresi inzal oldu’ buyurdu ve sûreyi okudu. Sonra; ‘Kevser nedir biliyor musunuz?’ buyurdu. Biz de; ‘Allah ve Resûlü daha iyi bilir’ dedik. Buyurdu ki: ‘Kevser bir nehirdir. Rabbim bana pekçok hayır ve iyilikler vadetti. Ümmetim kıyâmet günü o nehre getirilir. O nehirin kapları (bardakları) gökteki yıldızlar adedincedir. Ümmetimden birisi o nehirden menedilir. Ben; ‘Yâ Rabbî! O benim ümmetimdendir’ derim. Allahü teâlâ; ‘Onun senden sonra ne yaptığını (dinde ne bid’atler ihdas ettiğini) biliyor musun?’ buyurur…” İkincisi; Cennetteki bir havuzun ismidir. Birçok hadîs-i şerîflerde Kevser havuzunun sıfatları açıklanmıştır. Resûlullah efendimiz şöyle buyurdu: “Havuzumun uzunluğu bir aylık mesafedir. Suyu sütten beyaz, kokusu miskten daha güzel, bardaklarının sayısı gökteki yıldızlar adedincedir. Kim o havuzdan içerse, ebedî olarak susamaz.” 

Daha birçok rivâyetler vardır. Üçüncüsü; peygamberlik, dördüncüsü; Kur’ân-ı kerîm, beşincisi; İslâm dîni, altıncısı; Kur’ân-ı kerîmin kolay okunup ezberlenmesi ve İslâm dîninin kolaylığı, yedincisi; Peygamber efendimizin Eshâbının ve ümmetinin çokluğu, sekizincisi; Peygamber efendimizin zikrinin ve makamının yüksekliği, dokuzuncusu; kalbindeki nûr ve mâsivâdan kesilmek, onuncusu; şefaat, onbirincisi; mucizeler, on ikincisi; Kelime-i tevhîd, on üçüncüsü; dindeki derin ilmi, on dördüncüsü; beş vakit namaz, on beşincisi; büyük işler, on altıncısı; dünyevî ve uhrevî pekçok hayırlardır… Bu husûsların her birisi Resûlullah efendimizde mevcuttur.