O, herkese acırdı

O, herkese acırdı



Hindistan evliyâsından ve Silsile-i aliyye denilen büyüklerden olan Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, seyyiddir.

1824’te Delhi’de vefât etti.

Bir “hâkim” komşusu vardı.

Ama bu zâtı sevmiyordu.

Aleyhinde konuşur, gıybetini yapardı.

O, bir gün bir “suçtan” hapse düştü!

Abdullah-ı Dehlevî hazretleri bunu işitince çok üzüldü!

Ve uğraşıp çıkardı onu hapishâneden.

O kimse insafa geldi.

Tövbe edip “talebesi” olmakla şereflendi…

● ● ●

Abdullah-ı Dehlevî hazretleri, kâmil bir mürşit olup, insanların kalbine “nûr” ve “feyiz” veriyordu.

Yanında dünyâ kelâmı konuşmaya izin vermez, hele gıybet eden olursa ânında sustururdu.

Bununla da kalmaz;

“Kötülenecek biri varsa, o da benim” buyururdu.

Sohbetlerinde;

“Gıybet büyük günahtır, cezâsı dahi çok ağırdır” derdi sık sık.

Bir gün ziyâretine geldiler.

Sultân’ın gıybetini yaptılar.

O gün de oruçluydu.

O gıybet yapanlara;

“Bugün oruçluydum, sevâbı gitti” buyurdu.

O kimseler hayret edip;

“Ama efendim, siz kimseyi gıybet etmediniz ki” dediler.

Büyük velî;

“Evet, ama gıybeti dinledim. Dinleyen de gıybet günâhına ortaktır” buyurdu…