Öğretmen arkadaşım Kayra

Öğretmen arkadaşım Kayra



“Kayra Bey, her öğrendiği yeni bilgiyle gözleri parlıyor koskoca adam çocuklar gibi seviniyordu…”

 

Kayra Bey, okulda en iyi anlaştığım arkadaştı. Görevine bağlı, ahlaklı birisi idi. Kimseyle tartıştığını görmedim. Öğrencileri de velileri de kendisinden çok memnun idiler. Bundan yirmi yıl öncesinden bahsediyorum.

Cuma namazına gitmek o zamanlar biraz sıkıntılı oluyordu. Branş öğretmenleri için bu durum fazla problem olmasa da sınıf öğretmenleri için bayağı problem oluyordu. Saatlerin ileri ve geri alınmasında belli zamanlarda 10-15 dakikalık derse geç kalma olabiliyordu.

Kayra Bey ile yan yana sınıflardaydık. Benim her zaman en büyük destekçim olmuştur. Kendisi namaz kılmadığı hâlde bana “Hocam senin sınıfla ben ilgilenirim. Hatta ilk dersi beden eğitimi yaparız, problem olmaz” diyerek bana hep destek verirdi. Hatta bana “bizim için de dua et” derdi.

Hakikaten ben de diğer arkadaşlarım da bu güzel insan için dua ettik hep…

Aradan üç yıl mı ne geçmişti. Kayra Beyin genç bir yakını vefat etti. O dönemde onunla çok ilgilendim. Ölüm ve ahiret hâlleri konusunda bildiğim kadarıyla onun sorduklarına cevap vermeye çalıştım. Ona Hakikat Kitabevi’nin Kıyamet ve Ahiret kitabını alıp okumasını tavsiye ettim.

Bu beklenmedik ölüm onu çok değiştirmişti. Bir gün bana dedi ki:

-Hocam namaz kılmayı çok istiyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum. Bir imama gidip “namaz nasıl kılınır?” diye sormak istiyorum soramıyorum. Kitaplar aldım ama bu kitaplara bakarak da tam emin olamadım. Bana bu konuda yardımcı olabilir misin?

Kendisine “elbette memnuniyetle” dedim. “Neden olmasın?”

Bizim eve gittik. Abdest aldık birlikte. Önce ben vaktin namazını kıldım. O da beni taklit ederek kıldı.

Sonra sabah namazından başlayıp yatsı namazına kadar defalarca namaz kılma eğitimi yaptık.

Her öğrendiği yeni bilgiyle gözleri parlıyor koskoca adam çocuklar gibi seviniyordu. Onun sevinmesine ben ondan daha çok seviniyordum.

Daha sonraki günlerde teneffüsler dâhil vakit buldukça hep bu konulardan konuştuk. Namazın farzları, vacipleri, namazı bozan şeyler, secde-i sehiv gibi konuları ayrıca güzel dinimizin iman itikat bilgileri, emir ve yasakları üzerine muhabbet etmeye başladık. Hiçbir zaman zevk almadığı kadar zevk alıyordu bu sohbetlerden. Hiç bitsin istemiyordu… Dostluğumuz arkadaşlığımız daha da pekişmişti. Bir gün bana özelini anlatmaya başladı… DEVAMI YARIN