Oğul, öyle görünüyor ki!..

Şeyh Edebali hazretleri, Eskişehir yakınlarında “İtburnu” denen bir köye yerleşti. Burada yaptırdığı mütevazı dergâhında ilim öğretip “feyiz” saçtı taliplere.
İnsanlar, akın akın koştular bu “ilim irfan yuvası”na.
Çaresiz kalanlar; suallerine cevap, dertlerine çare buluyordu bu ocakta.
“Dünya sultanları” bile hürmetle gelir, istifade ederlerdi bu “ahiret sultanı”ndan.
Osman Gazi de müdavimi olmuştu bu kutlu dergâhın.
O günlerde bir rüya gördü Osman Bey. Bu, “çok mânâlı” bir rüya idi.
Şöyle ki:
Edebali hazretlerinin göğsünden “bir nur” çıkıp kendi göğsüne girdi. Sonra o ‘nur’un girdiği yerden bir “ulu ağaç” çıktı.
Ve dört bir yana dal budak saldı.
Gölgesinde “devletler” kuruldu.
Bir nice “nehirler” aktı.
Ve “şehirler” inşa edildi.
Uyanınca dergâha koştu hemen… Rüyayı hocasına anlatıp tâbirini istedi.
Şeyh Edebali;
“Ey oğul! Öyle görünüyor ki babandan sonra ‘bey’ sen olacaksın. Kızım ‘Malhûn Hatun’ hanımın olacak… Benden çıkıp sana giren ‘nur’ buna işarettir… Sizin asil ve temiz soyunuzdan nice ‘padişahlar’ gelecek… Allahü teâlâ nice insanın İslâm’la şereflenmesine ‘senin neslin’i vesile kılacak… Rüyanın tâbiri bu olsa gerektir” buyurdu.
Sonra alnından öptü.
Ve “gözünün nuru” kızını nikâh etti bu asil insana.

Comments are closed.