Olur geliriz, hem sohbet ederiz

Şeyh Lütfullah Efendi, Balıkesir erenlerindendir… Bir gün dergâhına zenginlerden biri geldi ve; “Hocam, müsaitseniz bütün talebelerinizle birlikte bu akşam yemeğine fakirhaneye bekliyorum” dedi.
Mübarek zat;
“Olur, hem sohbet ederiz” buyurdu.
Adam çok sevindi…
Talebeler daha çok sevindiler.
Zira böyle davetlerden sonra
hocalarının sohbetine doyum olmazdı… Yemekten ziyade sohbet için sevinmişlerdi onlar.
***
Ancak henüz yeni gelen “Mustafa” adında bir talebe vardı ki başka türlü sevinmişti bu garip çocuk…
“Hele şükür” dedi içinden. “Her gün darı ekmeği yiyip darı çorbası içiyoruz. Bu akşam şöyle nefis yemekler yeriz.”
Böyle düşündü…
Ve çarıklarını hazırladı.
***
Sabırsızlıkla akşamı bekliyordu ki Lütfullah Efendi çağırdı kendisini.
Koştu hemen huzura.
“Buyurun hocam.”
“Evlâdım, biz bu akşam davete gidiyoruz. Sen dergâhta kal… Mutfakta darı ekmeğiyle darı çorbası var. Onlarla karnını doyurursun!” buyurdu
Genç, anladı hatasını.
Köşesine çekildi.
Ve kendini azarlayıp “Ey alçak nefsim! Sen yalnız mideni düşünürsen böyle mahrum kalırsın işte… Çek şimdi cezanı. Sen buna müstehaksın” dedi.

Comments are closed.