Ömer Karadâğî

Irak evliyâsından. İsmi Ömer bin Muhammed Emîn’dir. İbn-i Karadâğî diye de bilinir. 1885 (H.1303) târihinde Süleymâniye’de doğdu. 1936 (H.1355) târihinde yine burada vefât etti.

İlim, edeb sâhibi bir âile içinde yetişti. Önce Kur’ân-ı kerîmi sonra okunması gerekli olan kitapları okudu. Babası müderris olup, fazîlet sâhibi bir zâttı. Amcası Şeyh Abdurrahmân da âlim ve sâlih bir zât olup, Şeyh Muhammed Behâeddîn’in halîfesiydi. Bir gün amcası kardeşine; “Oğlun senin gayret ve terbiyene ziyâdesiyle muhtaçtır.” dedi. Muhammed Emin de ondan sonra medresesinde büyük bir gayret ile oğlunun yetişmesine çalıştı.

Ömer Karadâğî önce babasından sonra da başka âlimlerden okudu. Amcası Şeyh Muhammed Necîb Karadâğî’nin derslerine de devâm etti. Süleymâniye’de Molla Hüseyin Peskendî ve Molla Abdullah’a devâm edip icâzet (diploma) aldı. Kendisi gibi yetişmiş olan fazîlet sâhibi kardeşi Şeyh Ma’rûf ile birlikte yardımlaşarak ders okutmaya başladılar. Çok kimseler kendilerinden istifâde etti. Molla Abdülkâdir el-Bânî, Seyyid Hüseyin Kiryânî, Seyyid Abdülkerîm Helûjânî, Molla Saîd ve başkaları yetiştirdikleri âlimlerdendir.

Birinci Dünyâ Harbi’nin getirdiği sıkıntılar büyük olmuş ve birçok ilim yuvası harap kalmıştı. Harbten sonra Süleymâniye eşrâfı, askerî istilâ sebebiyle harap hâle düşen Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerinin dergâhını tâmir ettirdiler. Oraya Şeyh Ömer Karadâğî’nin müderris olarak tâyin edilmesinde ittifak ettiler. Ömer Karadâğî, Mevlânâ Hâlid hazretleri Dergâhında uzun zaman ilim öğretip talebe yetiştirdi. Molla Abdurrahîm, Molla Ma’rûf Hâvî, Seyyid Emin, Şeyh Abdülvehhâb ve başkaları kendisinden ilim ve edeb öğrenip icâzet aldılar.

Ömer Karadâğî’nin, Enver, Abdurrahmân, Kemâlüddîn ve Baba Ali isimlerinde fazîlet sâhibi evlâdları vardır.

Ömer Karadâğî’nin yazdığı eserlerden bâzıları şunlardır: 1) Hâşiye alâ Tehzîb-il Kelâm, 2) Şerhu Takrib-il-Kelâm, 3) Hâşiye alâ Teşrîh-il Eflâk, 4) Hâşiye alâ Bürhân-ül Gelenbevî.

1) Ulemâünâ fî Hidmet-il-İlmi Ved’dîn; s.415
2) Mu’cem-ül-Müellifîn; c.7, s.278
3) El-A’lâm; c.5, s.65

Comments are closed.