Ona “Kurtboğan Veli” derler!..

Şeyh Hamza, Fatih Sultan Mehmed Han’ın hocası Akşemseddin hazretlerinin babasıdır. Vefatından sonra yaşanan bir hadise sebebiyle  “Kurtboğan Velî” olarak meşhur olmuştur…
Bu mübarek zat, büyük velîlerden Pîr İlyâs hazretlerinin halîfelerindendir… On dördüncü asırda yaşamış olan Amasya Emiri Şadgeldi Paşa’nın yaptırmış olduğu köprüden geçip İstasyon’a doğru ilerlediğinizde bir mescid vardır. İşte Şeyh Hamza hazretlerinin kabri bu mescidin yanındadır…  
Akşemseddin hazretleri, bir Hak âşığı olan babasını şöyle anlatmaktadır: 
“Biz on iki kardeş idik. Babam bir gün, hepimizi toplayarak yüzümüze uzun uzun bakıp Allahü tealaya hamdetti. Biz zandettik ki, babam, Cenab-ı Hakk’a bizleri kendisine ihsan ettiği için hamdetmektedir. Lakin babamın dervişlerinden Nur-ül Hüda kendisine;
-Efendim, ben sizin neden hamdettiğinizi anladım, dedi. Babam;
-Mademki anladın, söyle bakalım ben niçin hamdettim? diye sorunca o da şöyle cevap verdi:
-Efendim, siz şuna hamdediyorsunuz ki: Allahü teala, bana on iki evlad verdiği halde hiçbirisinin muhabbeti, kalbimi kendi sevgisinden ayıramamıştır…”
İşte, İstanbul? fethedilene kadar Fatih Sultan Mehmed Han’ın yanından hiç ayrılmayan Akşemseddin Hazretleri böyle bir babanın evladıdır.
***
Şeyh Hamza vefât etmişti. Kendisini defnettiklerinin gecesi bir kurt gelip kabrini açmaya çalışır. Bu kurt, o beldeye musallat olmuştu. Yeni mezarları bulur ve ölüyü çıkararak yerdi. Şeyh Hamza’yı da parçalamak ve yemek istemişti. Fakat o mübârek, elini uzatıp, kurdu boğazından sıkarak öldürmüş; o beldeyi bu musibetten kurtarmıştır.
Ertesi sabah ziyârete gelen halk, kurdu ölü; Şeyh Hamza’nın elini de mezardan çıkmış halde buldular… Aralarında hâl sâhibi bir derviş vardı. Oradakilere şöyle dedi:
-Kurda dokunduğu için, Şeyh Hamza’nın eline salya da bulaşmıştır. Bu sebeple yıkanması lâzım. Zaten el, bize keramet göstermek için değil, bu sebeple dışarıda kalmıştır!..
Gerçekten de Şeyh Hamza’nın, kabrin dışında kalan eli yıkanınca hemen içeri çekilmiştir…
İşte, Akşemseddîn hazretlerinin babası, o günden sonra “Kurtboğan Velî” diye anılmıştır…