“Onun ağlama seslerini işitirdim!”

“Onun ağlama seslerini işitirdim!”



Ebû Hâlid anlatıyor:

“Evimiz, Hazret-i Dâvud’un “rahmetullahi aleyh” eviyle karşı karşıyaydı. Ben, gecenin hangi saatinde uyansam, Dâvud-i Tâî hazretlerinin ışıklarını yanar vaziyette görürdüm.

Geceleri uyumazdı.

Ya duâ ederdi.

Ya da ağlardı!

Ben her gece onun duâ ve ağlama seslerini işitirdim!”

● ● ●

Bir kimse anlatıyor:

Bir gece rüyâmda Dâvud-i Tâî hazretlerini gördüm. Bana bakıp “Şu anda dünyâ zindanından kurtuldum” dedi.

Sabah oldu.

Evine gittim.

Vefât etmiş olduğunu gördüm.

Haberi duyan koştu. Cenâzesini taşımakla şereflenmek için binlerce insan toplandı kabri başında.

İbni Semmak;

“Ey Dâvud! Kabir zindanına girmeden, kendini dünyâda hapsettin. Hesap günü gelmeden, kendini hesâba çektin. Bugün de Allahü teâlânın rahmetine ve cennetine kavuştun!” dedi.

● ● ●

Bu zât bir sohbette “Eti konuşturan, yağı gördüren, kemiği işittiren Allahü teâlâyı tesbîh ederim” buyurdu.

Anlayamadılar?!

Ve îzah istediler.

Cevâbında;

“Burada ‘et’ten maksat (dil), ‘yağ’dan maksat (göz), ‘kemik’ten maksat da (kulak) idi” buyurdu…