Onun her işinde hikmetler vardır!

Onun her işinde hikmetler vardır!



“Allahü tealanın her işinde, hikmetler vardır. Kullarına iyi olanı, faydalı olanı vermeye, kimisine sevap, kimisine azap yapmaya mecbur değildir.”

 

Ebü’l-Hasen Büstî hazretleri Horasan’da yetişmiş evliyadandır. V. (XI.) yüzyılın başlarında Nîşâbur yakınların­daki Büst’te doğdu. 470’te (m. 1077) orada vefat etti. Büstî’nin yazdığı “Der Beyân-ı Hakikat-i Lâ ilahe illallah” adlı risalede: “Lâ ila­he illallah” sözünün büyüklüğü şöyle anlatılır:

“Lâ ilâhe illallah” kelimesinin mânâsı; dünya âleminde ve ahiret âleminde bulunan her şeyi, maddesiz, zamansız ve benzersiz olarak yoktan var eden, ancak Allahü teâlâdır diye kesin inanmaktır. Âlemlerde olan her şeyi, hiçbiri yok iken, bir anda yarattığı gibi, her zaman, birbirlerinden de var etmektedir. Kıyamet zamanı gelince, her şeyi bir anda yine yok edecektir. Her varlığın hâlıkı, yaratanı, sahibi, hâkimi Odur. Onun hâkimi, amiri, üstünü yoktur diye inanmak lazımdır. Her üstünlük, her kemal sıfat, Onundur. Onda, hiçbir kusur, hiçbir noksan sıfat yoktur. Dilediğini yapabilir. Yaptıkları, kendine veya başkasına faydalı olmak için değildir. Bir karşılık için yapmaz. Bununla beraber, her işinde, hikmetler, faydalar, lütuflar ve ihsanlar vardır. Kullarına iyi olanı, faydalı olanı vermeye, kimisine sevap, kimisine azap yapmaya mecbur değildir. Asilerin, günah işleyenlerin hepsini cennete koysa, fazlına, ihsanına yakışır. İtaat, ibadet edenlerin hepsini cehenneme atsa, adaletine uygun olur. Fakat Müslümanları ve ibadet edenleri cennete sokacağını, bunlara sonsuz nimetler, iyilikler vereceğini, kafirlere ise, cehennemde sonsuz azap edeceğini dilemiş ve bildirmiştir.

O, sözünden dönmez. Bütün canlılar iman etse, itaat etse, Ona hiçbir faydası olmaz. Bütün âlem kafir olsa, azgın, taşkın olsa, karşı gelse, Ona hiçbir zarar vermez. Kul, bir şey yapmak dileyince, O da isterse, o şeyi yaratır. Kullarının her hareketini ve her şeyi yaratan Odur. O dilemezse, yaratmazsa, hiçbir şey hareket edemez. O dilemezse, kimse kâfir olamaz. Kimse isyan edemez. Küfrü, günahları diler ise de, bunlardan razı değildir. Onun işine, kimse karışamaz. Niçin böyle yaptı. Şöyle yapsaydı demeye, sebebini sormaya kimsenin gücü ve hakkı yoktur.

Şirkten, küfürden başka, herhangi büyük günahı işleyip, tövbesiz ölen kimseyi, dilerse affeder. Küçük bir günah için dilerse azap eder. Kâfir, mürted olarak ölenleri hiç affetmeyeceğini, bunlara sonsuz azap edeceğini bildirmiştir.

Comments are closed.