Oruç kefareti yokmuş!

> Bozuk kitap: 7

Reformcu diyor ki: (Her ne kadar dört mezhepteki âlimlerin hepsi oruç kefareti var diyorlarsa da, ben araştırdım. Kitap ve Sünnet’te böyle bir bilgiye rastlamadım. Benimle aynı görüşte olan yazarlar da vardır.)
CEVAP: Dinde reformcu, oruç kefaretini kaldırmak için yazar dediği yamukları gösteriyor. Dört mezhebin âlimlerine niye itibar etmiyor ki?
Geceden niyetli orucunu kasten bozana kefaret gerektiği, din kitaplarının hepsinde yazılıdır. Kütüb-i sitte isimli meşhur altı hadis kitabından Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi ve Nesai‘de mevcuttur. En kıymetli bu beş hadis kitabına inanmayan, eğer cahil değilse, art niyetli bir reformcudur. Hazret-i Ebu Hüreyre’nin rivayet ettiği bu hadis-i şerif şöyledir:
Bir kimse, Resulullah’a gelerek, (Helak oldum yâ Resulallah) dedi. Resulullah ne olduğunu sordu. O da Ramazan orucunu kasten bozduğunu söyledi. Peygamber efendimiz, bir köle azat etmesini emretti. Kölesi olmadığını söyleyince, aralıksız iki ay oruç tutmasını emretti. Bunu da yapamayacağını söyleyince, fakir doyurmasını emretti.
İslam âlimleri de, geceden niyetli orucunu mazeretsiz kasten bozan kimsenin, kefaret olarak varsa bir köle azat etmesini, yoksa peş peşe 60 gün oruç tutmasını, herhangi bir sebeple oruç da tutamazsa, 60 fakiri doyurmasını bildirmişlerdir. (Redd-ül-muhtar)
Resulullah’ın bildirdiği hükmü kabul etmeyen, Allahü teâlânın emrini kabul etmemiş olur, çünkü Kur’an-ı kerimde mealen, (Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur) buyuruluyor. (Nisa 80)

“İSLAM DÜŞÜNCESİ” DEMEK
Reformcu diyor ki: (Şefaat düşüncesi, Kur’an’ın ahiret düşüncesine ve İslam düşüncesine aykırıdır.)
CEVAP: Düşünce, bir iş için bir insan tarafından düşünülen çare veya kıyaslanan neticedir, bir görüştür ve mahlûktur. İslam düşüncesi veya şefaat düşüncesi demek çok yanlıştır. İslam âlimleri, (Düşünce yaratıktır, insanda olur, bu sıfatı Allah’a, İslamiyet’e vermek küfürdür) buyuruyorlar. İslamiyet, Allahü teâlânın bildirdiği hak dindir, bir düşünce, bir görüş değildir. Mezhepsizler, İslamiyet’i bir düşünce olarak kabul ettikleri için reform yapmaya çalışıyorlar. Allah’ın dinini hâşâ düzeltmeye, eksik kalan yerleri tamamlamaya gayret ediyorlar. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Bugün sizin için dininizi ikmal eyledim. Üzerinize olan nimetimi tamamladım ve size din olarak İslamiyet’i vermekle razı oldum.) [Maide 3]
Mezhepsizler tamamlanmış dinin neresini düzeltecekler ki? Bozmaya düzeltmek, yıkmaya yapmak diyorlar.