Osmanlı izi her yerde

Filistin/İsrail’in en kuzey sahilindeki Akkâ, eski, mütevazı, şirin bir Osmanlı şehri. Bodrum’a benziyor. 1798’de mağrur Fransız kumandan Napolyon, Akkâ kalesi önünde mağlubiyeti tatmıştı. Şehrin muzaffer valisi Cezzar Ahmed Paşa, zarif külliye yaptırmış; kabri de burada. İsrail kurulunca, buradaki Müslümanların haylisi iç kısımlara hicret etmişti. 8 milyonluk İsrail nüfusunun şimdi 4’te 1’i Müslümandır. Şimdi de her şehirde az sayıda Filistinli ve bu sayede İslâm izleri yaşıyor. Ekseriyeti Filistinli Müslüman olan Batı Şeria, bunun dışında elbette.
Sahildeki Hayfa, mamur bir Akdeniz şehri. İzmir’e benziyor. Sultan Hamid’den kalma saat kulesi ve eski bir-iki câmiden başka tarihî hususiyeti yok. İngilizlerden kalma limanı var. Bir de Bahaî dininin merkezi. Geçen asırda burada sürgün yaşayan İranlı din kurucusu Baha’nın yaptırdığı ihtişamlı bahçeler pek meşhur. Biz buradayken, Bahailerin “hac” zamanıydı. Yahudi, Hristiyan, Müslüman ve Bahai’si ile kozmopolit bir şehir.
Adını bir portakal cinsine veren Akdeniz şehri Yafa, eskiden bir köy olan Tel Aviv’in çok yakınında. Antalya’ya benziyor. Dar sokaklar… Çiçeklerle süslü taş evler… Osmanlı izi çok… 6-7 câmiden ezanlar yükseliyor. Sultan II. Mahmud’dan kalma Mahmudiye Câmii ve Sultan Hamid’den kalma saat kulesi dimdik ayakta. Vilâyet Konağı ise tamirde. Güzel bir sahili var. Şehrin içinde Akdeniz’in temiz sularına kendini bırakmak mümkün.
ÜÇ PEYGAMBER BİR ARADA
İsrail işgalindeki Batı Şeria’da Filistin Otonom Mıntıkası var. Kontrol noktasından kolayca giriliyor. Burada Yahudi yok; İsrail vatandaşlarının girmesi de yasak. Filistin polisi vazife yapıyor. Çıkışta iki İsrail askeri, çıkanlara şöyle bir bakıyor. Halil’de fanatik Yahudi muhacirler yerleştirilmiş. Şimdi hükümet bunlardan bizar ve Filistinlilerle problem yaşamamaları için araya duvar örmüş. Bu duvar da Filistinlilerin hayatını işkenceye çevirmiş.
Filistin’in kuzeyindeki Nablüs, Osmanlı izlerini çok iyi taşıyan bir şehir. Künefenin vatanı. Salahaddin Eyyübî’den kalma büyük câmisi var. Zaten buralarda nereye gitseniz, bir Salahaddin’in iziyle karşılaşırsınız. İşlek bir pazar… Eski taş evler, mahalleler… Sultan Hamid’den kalma saat kulesi ve çarşı.. Hâlâ çalışan iki Türk hamamı… Osmanlı idaresini hasretle yâd eden kadirşinas Filistinliler… Hazret-i Yusuf’un kabri ve atıldığı kuyu burada… Hazret-i Yakub burada yaşamış.
Haritalarda Hebron diye geçen El-Halîl, eski bir şehir. En mühim hususiyeti Hazret-i İbrahim’in vatanı olması. Bu büyük peygamberin kabri de burada bir mağarada. Zevcesi Sare, oğlu İshak, gelini Rıfka, torunu Yakub ve bunun zevcesi Leya ile beraber. Üzerine Salâhaddin Eyyübî bir câmi yaptırmış. Harika bir minberi var. Mescid-i Aksâ’daki eşi, yakında yanmıştı. Bir deli Yahudi’nin girip 50 kişiyi tarayarak öldürmesi sebebiyle, mescid ortadan ikiye bölünmüş. Hazret-i Yakub ve zevcesinin kabri Müslümanların; Hazret-i Yakub ile zevcesinin kabri Yahudilerin elinde. Hazret-i İbrahim ve Sare’nin kabri her ikisi arasında. İlkine Yahudiler; ikincisine Müslümanlar giremiyor. Hristiyanlar ise her ikisine de girebiliyor. Yol boyu bağlar, zeytin ağaçları… Filistin’de iki kutlu meyve, üzüm ve zeytin çok yetişiyor; kezâ muz. 
Kudüs’e çok yakın Beytüllahm, Hazret-i İsa’nın doğduğu yer olarak biliniyor. Hazret-i Meryem, yavrusunu burada bir ağılda gizlice doğurmuş. İlk Hristiyanlar, üzerine bir kilise inşa etmiş. Hazret-i İsa’nın doğduğu yeri, gümüş bir yıldız işaret ediyor. 150 sene evvel bu yıldızın çalınması, Osmanlıları Rusya ile harbe sürüklemişti. Şimdi de Ortodoks, Katolik ve Ermeniler ayrı ayrı bir nizam içinde kiliseyi ziyaret edebiliyor. Osmanlılar zamanında bu işi bir onbaşı yapıyordu. Şimdi onun yerini Filistinli polis almış.
Eriha, en eski antik şehirlerden biri. Hazret-i Musa, kavmini Mısır’dan Arz-ı Mev’ud’a kadar getirmiş; ölüm emri gelince, bu mübarek beldelere yakın bir yerde vefat etmeyi dilemişti. Kabri, Müslümanların elinde. Kur’an-ı kerimde anlatıldığı gibi, Hazret-i İsa’nın 40 gün oruç tutup ibadet ettiği; şeytana kanmadığı mağarada, şimdi bir manastır var. Yalçın bir dağın tepesinde. 
Kudüs’e gitmek zor değil. İsrail vizesi kolay alınıyor. Tel Aviv hava meydanı Kudüs’e çok yakın. Batı Şeria’da bile emniyet problemi eskiye göre hiç yok. – BİTTİ –

 
 
Yafa’da 1798’de Fransızlarla yapılan savaştan kalma Osmanlı topu.