OSMANLI VELÎLERİNDEN Ebû Said Kûzegerânî

Ebû Said Kûzegerânî hazretleri Osmanlı âlim ve velilerindendir. Tebriz yakınındaki Kûzegerân kasa­basında 920’de (m. 1514) dünyaya geldi. Gençliğinde iyi bir öğrenim gören Ebû Saîd, Azerbaycan’ı ikinci defa fetheden Kanunî Sultan Süleyman’la birlikte İstanbul’a geldi. 980’de (m. 1572) vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:
Bekara sûresinin yüzyirmibeşinci âyetinde meâlen, (Mescid-i haramdaki Makam-ı İbrâhîm denilen yerde namaz kılın! Biz İbrâhîm’e ve İsmâîl’e emrettik ki, tavâf edenler ve rükû’ edenler ve içinde oturanlar ve secde edenler için, benim beytimi temizleyin!) buyuruldu. Bu âyet-i kerimede, Allahü teâlâ, Kâbe’ye benim evim diyor. Bunun için Kâbe’ye “Beytullah” denir. Kâbe gibi, bütün câmilere Beytullah denir. Böyle söylemek, câmilerin kıymetlerinin, şereflerinin çok olduğunu bildirmek içindir.
Nûr sûresinin otuzaltıncı âyetinde meâlen, (Allahü teâlâ, bazı evlerin kıymetlerinin yüksek tutulmasını emretti. Kıymeti yüksek olan bu evlerde, Onun ismini zikretmeyi emretti. Buralarda sabah akşam, Allahü teâlâ tesbîh olunur) buyuruldu. Başka bir âyet-i kerimede, Allahü teâlâ, namaza zikir buyurdu. Bu âyet-i kerime de, câmilerde namaz kılınacağını gösteriyor. Nisâ sûresinin yüzüncü âyetinde meâlen, (Yeryüzünde sefere çıkınca, salâtı kısaltabilirsiniz!)  buyuruldu. Bu âyet-i kerime geldikten sonra, Resûlullah, (farz) namazlarını seferlerde iki rekât kıldı. Bu âyet-i kerimeden sonra, meâl-i şerifi, (Sen, muhârebede Eshâbınla birlikte salât kılarken, cemaatin bir kısmı, seninle birlikte, silâhlı olarak kılsınlar. Bir rekât kılınca, bunlar düşman karşısına gitsinler. Salât yapmayanlar gelip, salâta seninle devam etsinler!) olan âyet-i kerime de, salâtın namaz demek olduğunu, duâ demektir diyenlerin yalan söylediklerini açıkça göstermektedir.
(Mescidleri yol yapmayınız! Mescidlere zikir ve salât için giriniz!), (Evinizdeki salâtınız, benim mescidimdeki salâtınızdan daha kıymetlidir. Fakat farzlar, böyle değildir), (Mescidimde kılınan salât, başka yerlerdeki salâttan bin kat daha sevaptır. Mescid-i haramdaki salât da, benim mescidimdekinden yüz kat daha sevaptır), (Salâtın tâm olması, safları düzeltmekle olur) hadis-i şerifleri, salâtın namaz demek olduğunu ve farzların cemaat ile kılınacağını göstermektedir.

Comments are closed.