Özürlünün abdest alması

Özürlünün abdest alması



Özür sahibinin özrü, sonraki her namaz vaktinde, bir kere, biraz akınca, özrü devam ediyor sayılır. 

 

 

Sual: İdrarını tutamayan, herhangi bir yerinden kan, cerahat gelen bir kimse, özürlü mü olur ve böyle birisi, bu hâlde iken abdest alıp namaz kılabilir mi?

Cevap: Abdesti bozan herhangi bir şey mesela kan, bir namaz vakti devamlı gelir ve diğer namaz vaktinde de ara sıra gelirse, bu hâl özürdür. Özür sahibinin özrü, sonraki her namaz vaktinde, bir kere, biraz akınca, özrü devam ediyor sayılır. Bir farz namazın vaktinde hiç gelmezse, yani namaz vakti başından sonuna kadar özürsüz geçerse, o kimse özür sahibi olmaktan kurtulur. Abdest alırken veya namaz kılarken, özrü kesilip, sonraki ikinci vaktin sonuna kadar hiç gelmezse, özürlü iken aldığı abdesti ve namazı iade eder. Namaz bittikten veya teşehhüt miktarı oturduktan sonra kesilirse, namazını iade etmez. Teyemmüm ederek namaz kıldıktan sonra, suyu gören kimse de, namazını iade etmez. Bir ilaçla veya bağlamakla yahut namazı oturarak ima ile kılmakla, özrü durdurmak vaciptir. Bir dirhem miktarı kan ve saire, yıkanınca, namaz kılıncaya kadar, tekrar bulaşmayacağı zan olunursa, yıkamak vaciptir.

           ***

Sual: Abdest ve gusül alamayan hasta bir kimse de özürlü mü sayılır, özürlü gibi mi abdest alır?

Cevap: Özür, yalnız abdesti bozan şeylerdir. Abdest veya gusül abdesti alamayan hasta, özürlü olmaz. Böyle olan bir kimse, yerine göre, su değmeyecek uzvunu mesh ederek abdest alır veya teyemmüm ederek, namazlarını sağlam kimse gibi kılar.

           ***

Sual: Hanefi veya Şafii mezhebinde olup idrar yollarındaki rahatsızlıktan dolayı idrar kaçıran bir kimse, her namaz vakti abdest almakta güçlük çekiyorsa, ne yapması, nasıl hareket etmesi lazımdır?

Cevap: Böyle olan hasta ve yaşlılar, gusül, abdest ve namazda Maliki mezhebinin şartlarına riayet ederek bu mezhebi taklit etmelidir. El-fıkh-u alel mezâhibil-erbe’a kitabında deniyor ki:

“Maliki mezhebinin ikinci kavline göre, özür sahibi olmak için, hastalık sebebi ile çıkan, abdesti bozan bir şeyin bir kere çıkması kafidir. Bir namaz vakti içinde devamlı çıkması lazım değildir. Namazdan evvel veya namaz içinde idrar, yel kaçıran hastaların ve ihtiyarların abdestlerinin ve namazlarının bozulmaması için, haraç ve meşakkat hâlinde, bunların Maliki mezhebini taklit etmeleri ve imam olmaları sahih olur.”

Comments are closed.