Peygamber Efendimizin hürmetine istemek

Peygamber Efendimizin hürmetine istemek



“Dünyalık işler için, Resûlullahın hatırını, hürmetini vesile etmek layık değildir.”

 

Sual: Peygamber Efendimizin hatırı, hürmeti için diyerek, Allahü teâlâdan bir şey istemenin, dua etmenin dinen mahzuru olur mu?

Cevap: Mir’ât-i Medîne kitabında deniyor ki:

“Allahü teâlâ (Seni yaratmasaydım, hiçbir şeyi yaratmazdım) buyurarak, Muhammed aleyhisselamın Habîbullah olduğunu, Onu çok sevdiğini bildiriyor. Bu hadîs-i kudsî, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin Mektûbât kitabında da yazılıdır. Aşağı bir insan bile, sevgilisinin hatırı için istenileni boş çevirmez. Aşıka, maşûkunun hatırı için iş gördürmek kolaydır. Bir kimse; ‘Ya Rabbi! Habibin Muhammed aleyhisselam hatırı için senden istiyorum’ dese, bu isteği reddolunmaz. Fakat, değeri olmayan dünyalık işler için, Resûlullahın hatırını, hürmetini vesile etmek layık değildir.”

           ***

Sual: Ayakta duramayan veya ayakta durmakta zorluk çeken bir kimse, namazlarını ne şekilde ve nasıl kılabilir?

Cevap: Namazda ayakta duramayan veya ayakta durunca zarar gören, başı dönen kimse, farzları da, secde ettiği yerde oturarak kılar. Rüku için eğilir, secde için, başını yere koyar. Duvara, direğe, insana dayanarak, biraz ayakta durabilenin, ayakta tekbir alması ve o kadarcık ayakta okuması farzdır. Secde için yere eğilemeyen hasta, önceden yere konulan, 25 cm’den az yükseklikte sert bir şey üzerine secde yapmalıdır. Alnında yara olan, yalnız burnu, burnunda yara olan da, yalnız alnı ile secde eder. Alnında ve burnunda birlikte özür olup başını yere veya sert bir şey üzerine koyamayan, ayakta durabilse bile, yere oturarak imâ ile kılar. Yani rüku için biraz eğilir, secde için de, rükudan daha çok eğilir. Secde için, kendisi veya başkası, yerden bir şey kaldırıp, yüzünü bunun üstüne koyması tahrimen mekruhtur. Çünkü Feth-ul-kadîr, Merâkıl-felâh, Halebî ve Mecma’ul-enhürde diyor ki:

“Resûlullah Efendimiz bir hastayı ziyaret etti. Bunun, eli ile yastık kaldırıp, üzerine secde ettiğini görünce, yastığı aldı. Hasta, odun kaldırarak bunun üstüne secde etti. Odunu da aldı ve; (Gücün yeterse, yere secde et! Yere eğilemezsen, yüzüne bir şey kaldırıp, bunun üzerine secde etme! İmâ ederek kıl ve secdede, rükudan daha çok eğil!) buyurdu. Kaldırılan şey üzerine secde ederken, rükudakilerden çok eğilirse, imâ ile kılmış olur, namazı sahih olur.”