Peygamberimizin hanımları, müminlerin anneleridir

Peygamberimizin hanımları, müminlerin anneleridir



Peygamber Efendimizin mübarek hanımlarına saygı göstermek, her Müslümana vâcip olan bir emr-i ilâhîdir, yani Rabbimizin kesin olan bir emridir. 

 

Edep ve nezaket medeniyeti -29-

Dünyadaki en kıymetli hanımların başında, Peygamberimize zevce/hanım olmakla şereflenmiş olan kadınlar gelmektedir. Efendimizin mübarek hanımlarına da saygı göstermek, her Müslümana vâcip olan bir emr-i ilâhîdir, yani Rabbimizin kesin olan bir emridir. Nitekim, Ahzab sûresi 6. âyet-i kerimesinde (Peygamberin hanımları, müminlerin anneleridir) buyurulmaktadır. (Ezvâc-ı tâhirât), yani (Temiz hanımlar)  denilen bu annelerimize gösterdiğimiz saygı, kendi öz annemize olandan daha fazla olmalıdır. Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” ile evlenmek ayrı bir üstünlüktür. Hatta bu hanımların akrabaları da, ebedî saadete kavuşmuş kimselerdir. Bu konuda Peygamberimiz şöyle buyurdular:

(Benimle evlenen veya kız alıp verdiklerim, Cehenneme girmez.) [Deylemî]

(Allahü teâlâ, beni insanların en asilzâdesi olan Kureyş kabilesinden seçti ve bana onların arasından en iyilerini (Eshâb) ve (Eshâr) olarak ayırdı. Bunları kötüleyenlere, Allahü teâlânın ve bütün Meleklerin ve insanların lâneti olsun!) [Hâkim]

Peygamber efendimiz, (Allahü teâlâ, bana insanların en iyilerini arkadaş ve zevce olarak ayırdı) buyuruyor. İslâm düşmanlarının ve mezhepsiz sapıkların, (Peygamberin hanımları bedevî idi) diye kötülemelerinin maksadı, (Cahil kadınlarla evlendi) diyerek Resûlullah’ın şanına leke sürmek ve İslâmiyeti kötülemektir. İslamiyet kötülenince, Müslümanları başka dinlere çekmesi kolaylaşacaktır.

Resûlullah efendimizin ilk hanımı olmakla şereflenen Hadîcet-ül-Kübrâ “radıyallahü anha”; Kureyş’in asilzadelerinden bir aileye mensuptur. Tüccardı, çok zengindi. Memurları, kâtipleri ve köleleri vardı. Hazret-i Fâtıma’nın annesidir. Cennetle müjdelenen on kişiden biri olan Zübeyr bin Avvam “radıyallahü anh” da, Hadîcet-ül-Kübra’nın “radıyallahü anha” kardeşinin oğludur. Bütün mallarını Resûlullah’ın yolunda harcadı. Resûlullah efendimiz, Hadîce vâlidemiz hakkında, (Cennet kadınlarının en üstünü Hadîce, Fâtıma, Meryem ve Âsiye’dir) buyurdular. [Taberanî, Hâkim]

Hazret-i Âişe “radıyallahü anha” şöyle anlatıyor: “Resûlullah’ın hanımlarından, Hazret-i Hadîce radıyallahü anhaya karşı duyduğum kıskançlığı başka hiçbirine duymadım. Hâlbuki onu hiç görmemiştim. Resûlullah onu çok anardı. Ne zaman bir koyun kesse, Hadîce hatunun dostlarına da gönderirdi. Bazen, (Dünyada Hadîce’den başka kadın yok mu?) dediğim zaman, (Herkes bana yalancı dediği günlerde, o bana inandı. Herkes bana eziyet verirken, o bana yâr oldu. Üzüntülerimi giderdi. Çocuklarım ondan oldu) buyururdu. Ben de, (Madem onu çok seviyor, ben de Resûlullah’ı üzmemek için Hadîce hatun hakkında kötü söz söylemeyeceğim) diye kendi kendime söz verdim.” [Buhârî, Müslim]