Peygamberin ümmetine olan sevgisi

Peygamberin ümmetine olan sevgisi



İnsaflı bir kimse, Resûlullah efendimizin sözlerine dikkat ederse, Onun ümmetine olan merhametini iyi anlar.

 

Sual: Babanın oğlunu sevdiği kadar, Peygamberin de ümmetini sevdiği, emir ve yasaklarında faydalar bulunduğu, nasıl anlaşılır?

Cevap: İsbât-ün-nübüvve kitabında konu ile alakalı olarak buyuruluyor ki:

“Sevgi görünmez, tutulmaz. Babanın oğluna olan sevgisi, oğluna karşı olan muamelesinden, hâllerinden, sözlerinden anlaşılır. İnsaflı bir kimse, Resûlullah efendimizin sözlerine dikkat ederse, insanları irşâd için uğraşmalarını, herkesin hakkını korumaktaki titizliğini ve güzel ahlakı yerleştirmek için merhametle çalışmalarını bildiren haberleri incelerse, Onun ümmetine olan merhametinin, sevgisinin, babanın oğluna olandan kat kat fazla olduğunu açıkça görür, iyi anlar. Onun şaşılacak işlerini, mübarek ağzından çıkan, Kur’ân-ı kerimdeki şaşılacak haberleri ve dünyanın sonunda olacak şeyleri bildiren sözlerini anlayan kimse, Onun, aklın üstünde yüksek derecelere erişmiş olduğunu ve aklın erişemeyeceği, anlayamayacağı şeyleri anlamış olduğunu hemen görür. Böylece, Onun söylediklerinin hep doğru olduğu meydana çıkar. İmâmı Gazâlî hazretleri buyuruyor ki:

“Bir şahsın Peygamber olup olmadığında şüphesi olan kimse, onun yaşayışını görmeli veya yaşayışını bildiren haberleri, insafla incelemelidir. Tıp veya fıkıh ilmini iyi bilen kimse, tıp veya fıkıh âliminin hayatını bildiren haberleri incelemekle, onun hakkında bilgi edinir. Meselâ, imâm-ı Şâfi hazretlerinin fıkıh âlimi veya Calinos’un tabip olup olmadığını anlamak için, bu ilimleri iyi öğrenmek, sonra bunların bu ilimler üzerindeki kitaplarını incelemek lazımdır. Bunun gibi, Peygamberlik üzerinde bilgi edinen ve sonra Kur’ân-ı kerimi ve hadis-i şerifleri inceleyen kimse, Muhammed aleyhisselamın Peygamber olduğunu ve Peygamberlik derecelerinin en üstünde bulunduğunu iyi anlar. Onun sözlerinin kalbi temizlemekte olan tesirlerini öğrenince ve bildirdiklerini yaparak kendi kalp gözü açılınca, Onun Peygamber olduğuna imanı, yakîn hâlini alır. (Bildiklerine uygun hareket edene, Allahü teâlâ, bilmediklerini bildirir!) ve (Sabahları, yalnız Allahü teâlânın rızasını kazanmayı düşünen kimseyi, Allahü teâlâ, dünya ve ahiret arzularına kavuşturur) hadis-i şeriflerinin doğru olduğunu her zaman görür. Böylece, bilgisi ve imanı kuvvetlenir.”