Peygamberler arasında ayrım yapmak

Sual: (Yalnız Kur’an) diyen mezhepsizler, (Kur’an’da, “Peygamberler arasında ayrım yapılmaz” dendiği hâlde, Hazret-i Muhammed’i diğer peygamberlerden üstün tutmak Kur’ana aykırıdır) diyorlar. Peygamber efendimiz, diğer peygamberlerden üstün değil midir? (Peygamberler arasında ayrım yapılmaz) diye bir âyet var mıdır?
CEVAP
Peygamber efendimiz, bütün peygamberlerden üstündür. Tefsirlerde, Bekara sûresinin, (Allah’ın resulleri arasında ayrım yapmayız) mealindeki 285. âyet-i kerimesinin, (Yahudi ve Hristiyanlar gibi, peygamberlerden bazısını kabul edip, bazısını inkâr ederek ayrım yapmayız, hepsi de peygamberdir) demek olduğu bildiriliyor. Kasıtlı olarak peygamberlerin bazılarının diğerlerinden üstün olduğunu bildiren âyetleri gizliyorlar. Gizledikleri iki âyet-i kerime meali:
(Resullerden kimini kimine üstün kıldık.) [Bekara 253]

(Nebilerden bazısını bazısından üstün kıldık.) [İsra 55]

Demek ki, (Yalnız Kur’an) diyenler gizlese de, resullerin de, nebilerin de birbirinden üstün olanları vardır. Peygamberlerin birbirinden üstün olduğunu kabul etmeyerek (Biz ayrım yapmayız) demek, bu iki âyet-i kerimeyi inkâr etmek olur. Zaten (Yalnız Kur’an) diyenler kesinlikle Kur’an-ı kerime inanmazlar, bâtıl ideolojileri için inanıyor görünürler. Âyetleri de kendi görüşlerine göre yorumlarlar.

Her peygamber kendi milletine geldi, fakat Muhammed aleyhisselam bütün âlemlere geldi. Birkaç âyet-i kerime meali:
(Âlemlere [cin ve insanlara, ilâhî azapla] korkutucu [uyarıcı] olsun diye Furkan’ı [Kur’an’ı] kuluna [Muhammed aleyhisselama] indiren [Allah’ın şanı] ne yücedir.) [Furkan 1]

(De ki: “Ey insanlar! Ben, Allah’ın hepiniz için gönderdiği Resulüyüm.”) [Araf 158] (Her elçi bir millete gelmişken, Muhammed aleyhisselam bütün insanlara gelmiştir.)

(Biz seni bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.) [Sebe 28]

(Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.) [Enbiya 107] (Başka hangi peygamber âlemlere rahmet olarak gönderildi? Bu rahmet, yalnız insanlar için değil, bütün mahlûklar içindir. Hatta kâfirler bile faydalanır. Nitekim (Sen içlerinde bulunduğun sürece, Allah onlara [kâfirlere] azap etmez) buyuruluyor. (Enfal 33) Başka hangi peygamber için böyle buyuruldu? Bu âyetlerin hepsini gizliyorlar.)

Bir hadis-i şerifte de, (Beni insanların en iyisi bilmeyen kâfir olur) buyuruldu. (Hatîb)

Allahü teâlâ, bütün peygamberlere (Yâ Âdem, Yâ Musa, Yâ İsa) diyerek ismiyle hitap ederken, Peygamber efendimize, (Yâ eyyühennebiyyu, yâ eyyüherresul) yani (Ey Peygamberim, ey Resulüm) diye hitap ediyor. Bu hitap şekli de, Onun diğer peygamberlerden üstün olduğunu göstermektedir. Fâtiha sûresinde bildirdiği gibi, Allahü teâlâ Âlemlerin Rabbi’dir. Resulullah da âlemlerden üstün olduğu için, Rabbüke, Rabbike yani Senin Rabbin buyuruluyor. (Bekara 30, Saffat 180)

Birkaç âyet-i kerime meali:
(Rabbinin sana verdiği nimetlerle mecnun değilsin. Senin için bitmeyen, sonsuz mükâfat vardır. Elbette sen, en büyük ahlâk üzeresin.) [Kalem 2-4] (Başka hangi peygamber böyle övülüyor? Bu âyetleri nasıl gizleyebilirler?)

(Rabbin sana [çok nimet] verecek, sen de razı olacaksın!) [Duha 5] (Razı olana kadar nimet verecek. Başka hangi peygambere bu nimetler veriliyor?)

(Allah ve melekleri, Nebi’ye salât ediyor, iman edenler, siz de salevat getirin.) [Ahzab 56] (Başka hangi peygambere bu makam veriliyor? Hangi peygambere Allahü teâlâ salât ediyor? Ondokuzcular bu âyeti de tevil ediyorlar. (Resule destek verin ve saygı gösterin) diyorlar. Kendi yanlış görüşlerine de inanmıyorlar. Resulullah’a zerre saygı göstermiyorlar. Destek vermiyorlar, kösteklemeye çalışıyorlar.)

Fetih sûresinin, (Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Resulünü hidayet ve hak dinle gönderen Odur) mealindeki 28. âyeti de Resulünün getirdiği dinin ve kendisinin en üstün olduğunu göstermektedir. Bir hadis-i şerif:
(Öğünmek için söylemiyorum, ben peygamberlerin efendisi, sonuncusu ve şefaat edicilerin de ilkiyim.) [Dârimî]

Buhârî ve diğer hadis kitaplarındaki bir hadis-i şerifte de bildirildiği şekilde, insanlar şefaat için Hazret-i Âdem’den itibaren bütün peygamberlere gidecekler, hepsi bir özür beyan edecek, sonunda Muhammed aleyhisselama gönderecekler. İlk şefaati Peygamber efendimiz yapacaktır. En üstün olan peygamberin ümmeti de üstündür. Bir âyet-i kerime meali:
(Siz ümmetlerin en hayırlısı, insanların seçilmişisiniz.) [Âl-i İmran 110]

İmam-ı Rabbânî hazretleri de buyuruyor ki:
Muhammed aleyhisselamın izinde ilerleyenlerin büyükleri, İsrailoğullarının peygamberlerine benzetildi. [Hadis-i şerifte, (Ümmetimin âlimleri İsrailoğullarının peygamberleri gibidir) buyuruldu.] Musa aleyhisselam, Onun zamanında bulunsaydı, Onun yoluna girmekten başka bir şey yapmazdı. İsa aleyhisselamın gökten ineceği ve Allahü teâlânın sevgilisine ümmet olacağı herkesin bildiği bir şeydir. Onun ümmeti, Onun yolunda bulundukları için, ümmetlerin en iyileri oldular. (1/249)

Tevrat ve İncil’de Muhammed aleyhisselamın vasıfları, üstünlükleri bildirilmişti. Bunları bilen Hazret-i Musa ile Hazret-i İsa, Onun ümmetinden olmak için çok yalvardılar, dua ettiler. İsa aleyhisselamın bu duası da kabul olundu. Allahü teâlâ, Onu diri olarak göğe yükseltti. Kıyamete yakın tekrar yeryüzüne inecek, Muhammed aleyhisselamın dinine uyacak ve İslamiyet’i yayacaktır. (H. L. O. İman)

Musa aleyhisselam, bu ümmetin faziletini Tevrat’ta okuyunca, (Bu hayırlı ümmete beni peygamber olarak gönder) diye dua etti. Cenab-ı Hak da, (Onlar Ahmed’in ümmetidir) buyurdu. O da, (Ya Rabbî, Ahmed’in ümmeti için bu kadar nimet ihsan ettin, beni de onun ümmetinden eyle!) diye dua etti. Hazret-i Musa gibi büyük bir peygamberin, bu ümmetten olmayı istemesi de, Muhammed aleyhisselamın ve Onun ümmetinin üstünlüğünü göstermektedir. (Tenvir)