Resûlullaha uymak kesinlikle emrediliyor

Resûlullaha uymak kesinlikle emrediliyor



Kur’ân-ı kerîmde, baştan sona kadar Muhammed aleyhisselâma îmân edip uyma emrediliyor, uymayanın Müslümân olamayacağı, kâfir olacağı ifâde buyuruluyor.

 

 

Dünyâ târihinin en önemli dönüm noktalarından, en mühim kilometre taşlarından biri, şüphesiz ki “İki Cihân Güneşi Hazret-i Muhammed (aleyhisselâm)”ın dünyâyı teşrîfleridir.

Peygamberlik vazîfelerini görmekte, Peygamberlik üstünlüklerini taşımakta, bütün Peygamberler müsâvîdir, eşittirler. Fakat Peygamberlerin, birbirleri üzerinde, şerefleri, üstünlükleri vardır. Meselâ, ümmetlerinin çok olması, gönderildikleri memleketlerin büyük olması, ilim ve ma’rifetlerinin çok yerlere yayılması, mucizelerinin daha çok ve devâmlı olması ve kendileri için ayrı kıymetler ve ihsânlar bulunması gibi üstünlükler bakımından, âhir zaman Peygamberi Muhammed aleyhisselâm, bütün Peygamberlerden daha üstündür. Ülü’l-azm olan Peygamberler, böyle olmayanlardan ve Resûller de, Nebîlerden daha üstündürler.

Resûlullaha uymakla ilgili hadîs-i şerîflerden birkaçı şöyledir:

“Cennete sadece Müslümân olan girer.” [Buhârî, Müslim]

“Allah’ın Rab, benim de Peygamber olduğuma kesin olarak inanana, Cehennem harâm olur.” [Hâkim]

“Beni duyup da îmân etmeyen Yahûdî ve Hıristiyan [ve diğer kâfirler] elbette Cehenneme gireceklerdir.” [Hâkim]

Kur’ân-ı kerîmde, baştan sona kadar Muhammed aleyhisselâma îmân edip uyma emrediliyor, uymayanın Müslümân olamayacağı, kâfir olacağı ifâde buyuruluyor.

İşte bazı âyet-i kerîme meâlleri şöyle:

“De ki, “Allaha ve Peygambere itâat edin! Eğer [uymayıp] yüz çevirirlerse, [kâfir olurlar] Allah elbette kâfirleri sevmez.” [Al-i İmrân, 32]

“Allah ve Resûlüne itâat eden Cennete, isyân eden Cehenneme gider.” [Nisâ, 13-14]

“Biz, her Peygamberi, kendisine itâat edilsin diye gönderdik.” [Nisâ, 64]

“Resûle itâat eden, Allaha itâat etmiş olur.” [Nisâ, 80]

“Allah ile Resûllerinin arasında farklı bir yol tutmak isteyenler kâfirdir.” [Nisâ, 150-151]

“Allaha ve Resûlüne itâat edin!” [Enfâl, 20]

“Aralarında hüküm verilmek üzere Allaha ve Peygambere çağırıldıkları vakit: Müminler, “İşittik, itâat ettik” derler, işte kurtuluşa erenler bunlardır.” [Nûr, 51]

“Allah ve Resûlü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi kendi isteğine göre, tercîh, seçme hakkı kalmaz.” [Ahzâb, 36]

“Allaha ve Resûlüne karşı gelen, apaçık bir sapıklıktadır.” [Ahzâb, 36]

“Allaha ve Resûlüne inanmayan [kâfir olur]; kâfirler için de çılgın bir ateş hazırladık.” [Feth, 13]

“O [Resûlüm], vahiyden başkasını söylemez.” [Necm, 3-4]

“Resûlümün verdiğini alın, yasakladığından da sakının!” [Haşr, 7]