“Sadece sizin Cumhurbaşkanınız değil”

“Sadece sizin Cumhurbaşkanınız değil”



“Kıymetli kardeşlerim yorumu size bırakıyorum. Yılbaşında takvim yardımı edenlere de arz olunur…”
 

 

Rusya’da Apraksin Dvor pazar yerinin biraz ilerisinde kafe gibi bir yer… Duvarda 4-5 tane fotoğraf. Bunlardan biri, Sayın Cumhurbaşkanımızın fotoğrafı.

Azeri gardaşlarıma selam verdim ve sordum:

“Bizim Cumhurbaşkanımızın fotoğrafını neden buraya astınız?”

“O sadece sizin Cumhurbaşkanınız değil, bütün dünya Müslümanlarının başkanıdır” diye cevap verdiler…

Ramazan iftarlarımızı tek tek anlatmak, yaşadığımız birbirinden müthiş coşkuyu sizlere de hissettirmek isterdim ancak buna imkânım yok. Ben yalnızca bir tanesini ve kıldırdığım bayram namazını sizlere anlatacağım…

Saint Petersburg’da iki cami ve bir tane mescit vardır. Bunlardan başka ufak ibadet yerleri de tabii ki mevcut. Şunu da belirtmekte fayda var; Rus polisi Vehhabilere kesinlikle göz açtırmıyor. Buna rağmen faaliyetleri yok mu? Tabii ki de var. Ramazan Bayramında yüz elli yıllık camide -hava yağmurlu olmasına rağmen- Elhamdülillah yüz bin (100.000) kişiden fazla cemaat vardı. İkinci camimizde on bin (10.000), mescidimizde üç bin (3000) kişi civarında insan vardı.

Şunu ifade etmek istiyorum. Bendeniz 2003, 2004, 2005, 2006 ve 2007 yıllarında burada bulunan tarihî camide imam hatip olarak görev yaparken cuma namazlarında 3-4 saf cemaat olurdu. Şimdi bu sayı ona katlanmış durumdadır. Yani cuma namazlarında 500 ila 1000 kişi bayram namazlarında ise 10 ila 15 bin kişi namaz kılmaktadır. Allah adediyle birlikte ihlaslarını ve ihlaslarımızı artırsın inşallah.

Burada “ihlas” demişken İhlas grubunu bir daha anmadan geçemeyeceğim. Bu 10-12 iki yıl zarfında çok şükür şahsım tarafından 25-30 bin civarında kitap dağıtıldı. Oradaki kardeşlerimizden de Allah razı olsun.

Daha önceki hatıralarımda da yazmıştım. Bir kitap bir takvim ya da en ufak bir yararı olanların yardımı çok makbule geçiyor. Boşa gitmiyor. Bendeniz buna canlı olarak çok şahit oldum.

Tarih 23 Nisan 2013. Yine Apraksin Dvor’da bir iş yerinde Akif isimli Azeri kardeşimle dükkânında oturuyordum. Masanın üstünde bulunan “Türkiye Gazetesi Takvimi”ni elime aldım:

“Akif gardaş bu takvimi okuyor musun? Yoksa her gün sadece çeviriyor musun?” diye sordum.

Gözleri doldu ve ağlamaklı bir ses tonuyla “Abi Allah senden razı olsun Bu takvimi masaya koymadan önce uç defa okudum, bir de her gün çevirirken okuyorum; dört defa okumuş oluyorum” dedi… DEVAMI YARIN

Comments are closed.