Şafii fıkıh âlimi Cafer bin Ali Dimaşkî

Cafer bin Ali Dimaşkî hazretleri Şafii mezhebi fıkıh âlimidir. 5. (m. 11.) yüzyılda Şam’da yaşadı. “El-îşâre ilâ mehâsinî’t-ticâre” isimli eseri, dinimizde alışveriş bilgilerini anlatmaktadır. Bu eserinde şöyle anlatır:
Bütün ibadetlerin kabul olması, helal lokmaya bağlıdır. İbadetler on kısımdır: Dokuz kısmı helal kazanmaktır. Bir kısmı da bildiğimiz bütün ibadetlerdir. O halde, mü’minler helal kazanmaya çalışmalıdır. Haramdan ve şüphelilerden kaçınmalıdır. Ebû Hüreyre “radıyallahü anh” buyuruyor ki: Resûlullah Efendimizden “sallallahü aleyhi ve sellem” işittim, buyurdu ki: (Allahü teâlâ güzeldir. Yalnız güzel yapılan ibadetleri kabul eder. Allahü teâlâ, Peygamberlerine emrettiğini, mü’minlere de emretti ve buyurdu ki: Ey Peygamberlerim! Helal yiyiniz ve salih, iyi işler yapınız! Mü’minlere de emretti ki, ey iman edenler! Sizlere verdiğim rızıklardan helal olanları yiyiniz!) Efendimiz sözüne devam ederek buyurdu ki: 
(Uzak yoldan gelmiş, saçı sakalı dağılmış, yüzü gözü toz içinde bir kimse, ellerini göğe doğru uzatıp dua ediyor. “Yâ Rabbi!” diye yalvarıyor. Halbuki yediği haram, içtiği haram, gıdası hep haram. Bunun duası nasıl kabul olur?) Yani haram yiyenin duası kabul olmaz buyurdu. İşte haramı, helali, şüphelileri ve faizi bilmeyen, bunları birbirinden ayıramayan, haramdan kurtulamayıp, ibadetleri boşuna gider. Resûlullah Efendimiz buyurdu ki:
(Bile bile bir dirhem gümüş değerinde faiz yemek, otuz zinadan daha çok günahtır.) 
Mal mü’minin yardımcısıdır. Çalışınız, helal kazanınız! Öyle bir zamanda bulunuyorsunuz ki, muhtaç olursanız, dininizi verip alırsınız. Dini verip de yememek için, alın teri ile yemelidir. Hadîs-i şerifte, (Elinin emeği, alnının teri ile ye, dinini satıp yeme!) buyuruldu. Bir hadîs-i şerifte, (Helale, harama dikkat ederek çalışıp kazanan kimseyi, Allahü teâlâ çok sever.) Bir hadîs-i şerifte, (Bir dirhem gümüş kıymetinde haram alan kimseyi, yirmibeşbin sene Cehennemde bırakacaklardır) buyuruldu. Bir hadîs-i şerifte de buyuruldu ki: (Bir zaman gelecek ki, insanlar, yalnız malın, paranın gelmesini düşünüp, helalini, haramını düşünmeyecekler.)