“Sâlih bir Müslüman nasıl olur?”

“Sâlih bir Müslüman nasıl olur?”



Büyük velîlerden Zünnûn-i Mısrî hazretlerinin kabr-i şerîfi Mısır’dadır.

Bir gün bu zâtın huzûruna genç bir Müslüman geldi.

Ve kendisine;

“Sâlih bir Müslüman nasıl olur efendim?” diye sordu.

Büyük velî;

“Sâlih mümin odur ki; bir günah işlerim diye korkar ve korkudan kalbi titrer!” buyurdu.

Ve îzah etti:

“O, başının üzerinde bir kılıç hisseder. Öyle ki; o kılıç bir kılla asılmıştır. Üstelik de kılıç çok keskin, kıl da çok incedir. Biraz gaflet edersem, başıma düşebilir” der.

Ve öyle inanır.

Çok da korkar.

Sözüne devamla;

“Sâlih mümin odur ki; her bir adımında ince ince düşünür. Yâni yapacağı iş İslâmiyet’e aykırı olmasın diye kılı kırk yarar. Eğer dînimize uygunsa onu yapar, yoksa vazgeçer” buyurdu.

Sordular yine:

“Tövbe ve istiğfâr etmek nasıl olmalı efendim?”

Cevâbında;

“Günah işleyen kimse hemen pişmân olmalı ve affı için ağlayıp sızlamalı, gözyaşı döküp Allaha yalvarmalı” buyurdu.

Ve ilâve etti:

“Hakîkî bir Müslüman bir günah işleyince ‘bu günâhımı Allah gördü’ diye düşünür ve öyle pişmân olur ki ‘bir daha yapmayacağım’ diye söz verir Rabbine. Ve yapmaz artık o günâhı.”