Şam evliyasından Ebû Amr Dimaşkî

Ebû Amr Dimaşkî hazretleri Şam evliyasının büyüklerindendir. Gençlik yıllarında dinî ilimlerle meşgul oldu, tefsir ve hadis tahsil etti. Daha sonra Zünnûn-i Mısrî’nin talebeleriyle karşılaştıktan sonra tasavvufa yö­neldi; Şam’ın en meşhur âlimi Ab­dullah bin Cellâ’ya intisab etti. 320 (m. 932)’de Şam’da vefat etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:
Allahü teâlâ Peygamberler vasıtası ile insanlara sonsuz kurtuluş yolunu göstermiş ve sonsuz azaptan kurtarmıştır. Eğer Peygamberlerin mübarek vücutları olmasaydı, kimsenin Allahü teâlâdan haberi olmazdı. Allahü teâlânın emirleri ve yasakları bilinemezdi. Allahü teâlâ insanlara acıdığı için, onlara iyilik ederek emir ve yasakları göndermiştir. Emirlerin ve yasakların faydaları insanlaradır. Allahü teâlâya hiç faydaları yoktur. Allahü teâlânın da bunlara ihtiyacı yoktur. Peygamberler olmasaydı Allahü teâlânın beğendiği şeyler ve beğenmediği şeyler belli olmaz, birbirinden ayrılamazdı. O halde Peygamberlerin gönderilmesi pek büyük nimettir. Bütün Peygamberlerin dinlerinin aslı, temeli birdir. Hep aynı şeyi söylemişlerdir. Allahü teâlânın zatı ve sıfatları için, Haşr, yani mezardan kalkınca, Arasat meydanında toplanmak ve Neşr, yani hesaptan sonra Cennete ve Cehenneme gitmek, dağılmak  için ve Peygamberler için ve melek gönderilmesi için ve melekle kitaplar gönderilmesi için, Cennetin sonsuz nimetleri ve Cehennemin sonsuz azapları için söyledikleri hep aynıdır. Sözleri birbirine uygundur. Helal, haram ve ibadetler için olan sözleri, yani fürûâta ait sözleri ise başka başkadır, birbirine uymaz…
Allahü teâlâ bir vakit, o vaktin insanları için, zamanlarına ve hallerine uygun emirleri, bir ülül’azm Peygambere göndermiş ve o insanların, buna uymalarını emir buyurmuştur. Birçok sebepler, faydalar için, Allahü teâlâ, ahkâm-ı şer’iyyede değişiklikler yapmaktadır. Çok defa, din sahibi, aynı bir Peygambere, başka başka zamanlarda, birbirine uymayan emirler göndermiştir. Yani önceki emirleri sonradan nesh etmiş, değiştirmiştir. Bütün Peygamberlerin söz birliği ile söylediği hiç değişmiyen sözlerden biri, Allahü teâlâdan başka bir şeye ibadet etmemek, Allahü teâlâya şerik, ortak yapmamaktır. Mahluklardan bazısını başkalarına rab, mabut yapmamaktır…