Şam Kadısı İsmail bin Abdülganî

İsmail bin Abdülganî hazretleri, Osmanlı âlimlerinden olup, meşhur âlim Abdülganî Nablusî hazretlerinin oğludur. Filistin’de Nablus’ta doğdu. Babasından fıkıh ilmini öğrendi ve Şam’da kadılık yaptı. 1062 [m. 1652] de orada vefat etti. “Dürer şerhi” kitabında buyuruyor ki:
Allahü teâlânın emrettiği işlere (Farz) denir. Yasak ettiklerine (Haram) denir. Farz veya haram olmayan, serbest bırakılmış olanlara (Mübah) denir. Farzları yapmaya, haramlardan sakınmaya ve mübahları Allah rızası için yapmaya (İbadet etmek) denir. Bir ibadetin sahih ve makbul olması için, yani doğru olması ve Allahü teâlânın beğenmesi için, (İlim) yani doğru yapmanın şartlarını öğrenmek ve (Amel) yani şartlarına uygun yapmak ve (İhlas) ile yapmak lazımdır. İhlas, para, mevki, şöhret gibi dünya menfaatlerini düşünmeyip, Allahü teâlâ emrettiği için, Onun rızasını, sevgisini kazanmak için yapmaktır.
İlim, fıkıh kitaplarını, bir üstad ile birlikte okuyarak, ihlas da, bir velînin sözlerinden ve hal ve hareketlerinden ve tasavvuf kitaplarını okuması ile elde edilir.
İslam ilimleri, iki kısımdır: Din bilgileri ve fen bilgileri. Bunları, lüzumu kadar öğrenmek farzdır. Farzlara ve haramlara inanıp da, tembellikle veya kötü arkadaşlara uyarak, ibadet etmeyen bir Müslüman, tövbe etmeden ölürse, günahı bitinceye kadar cehennemde yanar. Farzları öğrenmeyen, bilse de, kıymet, önem vermeyen, üzülmeden, Allah’tan korkmadan terk eden, Müslümanlıktan çıkar, kâfir olur. Haramları yapmak da böyledir. Bir ibadetin ilmini öğrenmeyenin, şartlarını bilmeyenin yaptığı ibadet, ihlas ile yapılmış olsa da sahih olmaz. Şartlarını bilerek ve gözeterek yapanın ibadeti sahih olur. Cehennem azabından kurtulur. Fakat ihlas ile yapmadı ise, bu ibadeti ve hiçbir iyiliği kabul olmaz. Sevap kazanmaz. Allahü teâlâ bu ibadetini ve hayrât ve hasenâtını beğenmeyeceğini bildiriyor.
İlim ve ihlas ile yapılmayan ibadetin faydası olmaz. İnsanı küfürden, günahtan, azaptan kurtarmaz. Ömür boyunca böyle ibadet yapıp da, küfür üzere vefat eden münafıklar çok görülmüştür. İlim ile, ihlas ile yapılan ibadet, insanı dünyada küfürden, günahtan kurtarır ve aziz eder. Ahirette de Cehennem azabından kurtaracağını, Allahü teâlâ, Mâide sûresinin dokuzuncu âyetinde ve Vel’asr sûresinde vadetmektedir.