Kıyâmette, o günün dayanılmaz dehşeti ve şiddetli sıkıntıları sebebiyle, insanların mürâcaatları üzerine Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem), onların muhâkeme ve hesâblarının bir an evvel görülmesi için Allahü teâlâya yalvarması ve bu dileğinin kabûl olması. O gün herkes kendi başının çâresini aramakla meşgûl olur. O gün yalnız Resûlullah efendimiz; "Ümmetime selâmet ve necât (kurtuluş) ver yâ Rabbî!" der ve ümmetini ister.
-
Son Yazılar
- Tasavvuf, nefsi ve kalbi temizlemek demektir… 29/03/2024
- Zaruret hâlinde orucu bozmak 29/03/2024
- “Misâfirinizi teskîn ediniz!..” 29/03/2024
- Çok yiyip içmekle kalbinizi öldürmeyin 29/03/2024
- Yaşlı olup oruç tutamayanlar… 28/03/2024
- Hep ilimle meşgul olurdu 28/03/2024
- Kendisine, âlimlerin talebe olduğu zat!.. 28/03/2024
- Kırık kalple yapılan dualar makbuldür… 28/03/2024
- Dört türlü zekât malı vardır 27/03/2024
- “Kalk, hemen yola çık!” 27/03/2024
Linkler