Seyyid Zeynelâbidîn Efendi

Çelebizâde Seyyid Zeynelâbidîn Efendi rahmetullahi aleyh, doksandokuzuncu Osmanlı şeyhülislâmıdır. Sevgili Peygamberimizin temiz soyundandır. 1163 (m. 1750) senesinde İstanbul’da doğdu. 1239 (m. 1823) senesinde vefât etti. Bir sohbetinde buyurdu ki:
Tâatın şartlarından birisi, riyayı terk etmektir. Hazreti Ali; “Hiçbir hayırlı ameli riya ile yapma” buyurdu. Yine buyurdu ki: “Allahü teâlâyı tanıyan, O’na itaat eder. Şeytânı tanıyan ona âsî olur. Hakkı, doğru yolu tanıyan, O’na tâbi olur. Dünyâyı tanıyan, onu terk eder. Yanî haramları, mekrûhları ve şüpheli şeyleri terk eder. Dünyâya kıymet vermez ve ona düşkün olmaz. Âhıreti tanıyan da, onu kazanmanın yollarını arar.” Bu hasletler pek kıymetli ise de, bunları kendinde toplayan pek azdır.
Lokman Hakim oğluna nasihatinde buyurdu ki: “Ey oğul! Allahü teâlânın râzı olduğu şeylerden bahsedenlerle birlikte bulun. Eğer sen onlardan daha bilgili isen, ilmin ile onlara faydalı olursun. Onlar senden daha bilgili ise, sen onların bilgilerinden istifâde edersin. Böyle olunca, eğer Allahü teâlânın rahmetinden ve ihsânından onlara bir şey gelirse, onlarla birlikte o rahmet ve ihsâna sen de kavuşmuş olursun. Allahü teâlânın hoşnut ve râzı olduğu şeylerden bahsetmeyen kimselerle beraber olma. Böyle kimselerle beraber olma hâlinde, eğer sen âlim isen, onlar bu ilminden istifâde edemeyecekleri için, ilimle onlara faydalı olamazsın. Şayet ilim sahibi değilsen, seni büsbütün câhil yaparlar. Bu hâllerinden dolayı, onlara Allahü teâlânın la’neti ve gadabı gelecek olursa, sen de onlarla birlikte helak olursun.”
İtaat sahibi kimsenin vasıflarından birisi de odur ki, Allahü teâlânın kazasına boyun eğer. Böyle bir kimse, kendisine gelen ve kendisinden ayrılan bir şeyde nefsine pay ayırmaz. Meydana gelen her şeyin, Allahü teâlânın dilemesi ve takdîri ile olduğunu bildiği için gönlü rahattır.
Çelebizâde, vefatından kısa bir zaman evvel bir gence nasihat olarak şunları söyledi: Günahlar, Allahü teâlânın ni’metlerinin gidip, azâbının gelmesine sebep olur. Zarar ve pişmanlık getirir, dünyâda insanı utandırır. Âhırette azâba düşmeye sebep olur. Günah işleyenler dâima korku ve gönül rahatsızlığı içindedirler. Emniyet ve rahat içinde olamazlar. Kötülük işleyen kimse, dâima zelîldir, azîz olamaz. Dâima kötülenir, sevilmez. Her zaman kötü bir kimse olarak tanınmaktan kurtulamaz…

Comments are closed.