Seyyidî Karamânî

Seyyidî Karamânî hazretleri, Osmanlı âlimlerindendir. Karaman’da doğdu. 923 (m. 1517) senesinde İstanbul’da vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki: 
Peygamberimiz, hak, doğru olan Ehl-i sünnet i’tikâdını Allahü teâlâdan öğrendi. Eshâb-ı Kirâm da, Resûlullahtan (sallallahü aleyhi ve sellem) öğrendiler. Tabiîn de, bu i’tikâdı Eshâb-ı Kirâmdan öğrenip aldılar. Sahabe, Resûlullahın kendilerine uyulmasını işâret buyurduğu kimselerdir. Sahabe de, kendilerinden sonra Tabiîne uyulmasını işâret buyurmuşlardır. Sa’îd bin Müseyyib, Alkame bin Vakkâs, Esved bin Yezîd Nehâî, Kâsım bin Muhammed, Atâ bin Ebî Rebâh, Mücâhid bin Cebr, Tâvûs bin Keysân, Katâde, Şa’bî, Ömer bin Abdülazîz, Hasen-i Basrî, Muhammed bin Sîrîn ve onlardan sonra Eyyûb-i Sahtiyânî, Yûnus bin Ubeyd, Süleym-i Teymî, Abdullah bin Avn, sonra Süfyân-ı Sevrî, Mâlik bin Enes, İbn-i Şihâb-ı Zührî, Evzâî, Ebû Hanîfe Nu’man bin Sabit, Ahmed bin Hanbel, Muhammed bin İdrîs eş-Şâfiî ve Şam, Hicaz, Mısır, Horasan, İsfehan, Medine gibi şehirlerde yetişen nice sayısız âlimler, kendilerine uyulmaları işâret edilenlerdendir. Sonra biz onlarla karşılaştık ve onlardan ilim öğrenip hadîs-i şerîfleri ve Sünnet-i seniyyeye uygun i’tikâdı yazdık. Hadîs ve tasavvuf âlimlerinin icmâ’ ettiklerini beyan eden birçok kitaplar yazıldı. 
Resûlullaha tabî olmanın delîli şudur ki; Allahü teâlânın O’na olan sevgisini bilmektir. Ona tâbi olanlar, Allahın sevgisine ve mağfiretine kavuşurlar. Çünkü cenâb-ı Hak Kur’ân-ı kerîmde, Âl-i İmrân sûresi otuzbirinci âyetinde meâlen buyurdu ki: 
“Ey sevgili Peygamberim! Onlara de ki, eğer Allahü teâlâyı seviyorsanız ve Allahü teâlânın da, sizi sevmesini istiyorsanız, bana tâbi olunuz! Allahü teâlâ bana tâbi olanları sever.” 
Allahü teâlâyı sevmenin alâmeti, her hâlinde Resûlullahın sünnetine ittibâ etmek, uymaktır. Allahü teâlâ Kur’ân-ı kerîmde Âl-i İmrân sûresi 103. âyet-i kerîmede meâlen; “Hepiniz Allahın ipine sımsıkı sarılınız!” buyurdu. Peygamber efendimiz de, bu âyet-i kerîmenin tefsîrinde buyurdu ki: 
“Ey insanlar! Allahtan korkunuz. Size tâat ve cemâat lâzımdır. Çünkü cemâat, Allahın size, (sarılmanızı) emrettiği ipidir.” 
Yine Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Ümmetimden, hak üzere olan âlimler, kıyâmete kadar bulunacaktır. Kıyâmete kadar, muhalefet edenlerin onlara hiçbir zararı dokunmaz.” Bu taife, eser sahibi olan ilim ehlidir…