Sırat köprüsünde ikinci sual

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Sırat köprüsünde, iman sualinden geçenler, namazdan hesaba çekileceklerdir. Namaz dinin direğidir. Şartlarına uygun kılınması ve kazaya bırakılmaması, bırakılmış olanların da kaza edilmesi lâzımdır. Allahü teâlâ, vaktinde kılınmayıp kaza da edilmeyen bir vakit namaz için Cehennemde 80 hukbe de yakabilir. Kaza etmeye başlayınca, ömrü yetmese de Allahü teâlâ affedebilir.

Namaz imanın alâmetidir, bayrağıdır. Bir şehrin hangi devlete ait olduğu, bayrakla anlaşıldığı gibi, bir kimsenin Müslüman olduğu da cemaatle namaz kılmasıyla anlaşılır. Meşhur bir kâfir gelse, cemaatle namaz kılsa, Müslümanlığına hükmedilir. Fakat tek başına kılsa, hüküm verilemez. Çünkü cemaat, İslâm’ın şiarıdır. Onun için mümkünse namazları cemaatle kılmalıdır.

Namaz sualinden geçebilmek için kaza namazı borcu olmaması lazımdır. Varsa, bir an önce kaza edip bitirmeye çalışmak gerekir. Onun için Ehl-i sünnet âlimleri, (Sünnetleri kılarken, kaza namazına da niyet edin) buyuruyorlar. Bu, güzel bir imkân, büyük bir kolaylıktır. Kazaya kalmış namazımız olmasa bile, belki guslümüz veya abdestimiz yüzünden sahih olmamış bazı namazlarımız olabilir diye, ölünceye kadar sünnetleri kılarken kaza namazına da niyet edelim.

Allahü teâlâ namaza büyük bir izzet vermiştir. Onu kılanları aziz eder. Allahü teâlâ, ihsan ettiği nimetlere karşılık olarak teşekkür istiyor. Bu teşekkürü namazla başlatmıştır. Namaz kılmayanların hiçbir teşekkürünü kabul etmez. Bir mümin, yüz bin hac yapsa, yüz bin altın sadaka verse, yüz bin hatim indirse, fakat üzerinden bir vakit namaz geçse, bu yaptıklarının hiçbir faydasını göremez.

Nefs, Allah’ın düşmanıdır. İnsanın da en büyük düşmanı, içindeki bu nefs-i emmaredir. Ancak nefsin birçok faydası da vardır. Mesela insanlar, nefsle cihâd yapınca meleklerden daha üstün oluyor. Bu nefs, insan yaşadığı müddetçe hiç ölmez, ama zayıflatılabilir. Zayıflayınca insanı aldatamaz. Nefsi zayıflatmak da ibadetle olur. Nefsin en büyük düşmanı ibadettir. Allahü teâlâ Müslümanları çok sevdiği için namaz kılmayı emretmiştir. Namaz öyle bir lütf-u ilahîdir ki, nefs namazda her an kahrolur. Nefsi durduran silah, ancak namazdır. Onun için, bir kimse namaz kılmıyorsa, yaptığı iyilik ve ibadetlerin hiç kıymeti yoktur.