SERT SOĞUKLARA KARŞI NASIL KORUNMALIYIZ?
Sağlıklı beslen, temiz ol, dinlen!
Bu aylarda hastalanmamak için soğuk ve sıcak dengesini her yerde tutturmalı, mevsimin C vitamini deposu meyve ve sebze nimetlerinden bol bol faydalanmasını bilmeli ve günde 7 saat uyumalıyız.
Kıymetli okuyucularımız, sizlere birkaç hafta boyunca içinde bulunduğumuz soğuk kış gün ve gecelerinde nasıl giyinmemiz, beslenmemiz ve hareket etmemiz lazım geldiği konularında tavsiyelerde bulunacağım. Hava sıcaklıklarının giderek azalmaya başladığı bugünlerde, kış kendini iyiden iyiye gösterirken soğuklar sebebiyle özellikle de solunum yolu hastalıkları da artmaya başladı.
HAVA DEĞİŞİMİNE DİKKAT!
Soğuklarla beraber insan vücudu da sıcaktan soğuğa birden geçişte, vücudun ısı dengesini sağlama noktasında afallar, hastalıklara ve zor durumlara direnç konusunda değişikliğe uğrar. Alışma döneminde özellikle vücudun savunma sistemi (immün sistem) zayıflar, buna bağlı olarak da mikroplar her zaman ortamda ve vücut boşluklarımızda mevcut olduğundan direnç düşüklüğünü fırsat bilerek hastalıkları ortaya çıkartır.
Bunun için sıcak ortamlardan soğuk ortamlara çıkışta özellikle sizi üşütmeyecek, terletmeyecek giyecekler ve ayakkabılar tercih edilmeli, mutlaka üzerimize ilave giysiler, palto giymeli, burun ve boynumuzu soğuk hava ve rüzgârdan korumak için boyun atkısı kullanmalıyız. Soğuk ortamdan sıcak mekanlara girişte de kısa bir süre sonra terlememek için üzerimizdeki fazlalıklarımızı ise çıkarmalıyız. Özellikle yaşlılar, çocuklar, kalp, akciğer ve böbrek hastası olanlar kış aylarında soğuklara karşı çok daha dikkatli olmalılar. Ayrıca bu gruptakiler fazla bekletilmeden en kısa sürede hekime ulaştırılmalı. Bu yaş gruplarının dışındaki kişilerde hapşırık, öksürük olduğu zaman elleriyle mutlaka ağızlarını kapatarak hastalığın başka kişilere bulaşmasını önlemelidir.
TAVSİYESİZ İLAÇ ALMAYIN
Bunların dışında hastalarda üşütme, hapşırma, boğaz ağrısı ve terleme başladığında mutlaka istirahat ve beslenmeye dikkat edilmesi gerekir. Doktor tavsiyesi olmadan ilaç kullanılmamalıdır. Uygun çeşit ve dozdaki ilaçlar, hastalıklarla mücadelede uygulanması gereken en etkin yoldur. Hastalığın başladığı ilk 3 gün içersinde kişide ateş, kusma varsa, öksürük de artmışsa, beklenmeksizin hemen en yakın sağlık kuruluşuna gidilmelidir.
ODANIZI SIK SIK HAVALANDIRIN
Bulunulan mekanlar duruma göre 30-60 dakikada bir 2-3 dakika dışarıdaki temiz atmosfer havasıyla havalandırılmalıdır. Eğer bu arada üşüyorsanız üzerinize kalın bir giyecek alabilirsiniz.
Kış mevsiminde zinde tutacak sağlık kuralları
> Temizliğe özen gösterilmeli, soğuk deyip el yıkama ihmal edilmemeli.
> Sigara hayatımızdan çıkarılmalı, sigara içilen yerlerde bulunulmamalı.
> Alkol, asitli meşrubat, her türlü hazır gıda gibi metabolik stresi artırıp, yaşlanmayı hızlandıran besinlerden uzak durmalıyız.
> Her stresi kontrol altına almalıyız.
> Yeterli uyku (yetişkinlerde için 7 saat).
> Dengeli beslenme, zinde kalmanın temel yakıtı olduğundan evde, lokantada, kafeteryada veya işte, kısacası her yer sağlıklı gıdalar tüketmeliyiz.
> Mevsim meyveleri olarak narenciye, limon, portakal, greyfurt ile yeşil yapraklılar sebzeler dirençli kılar.
> Ayrıca tahıllar, bakliyat, balık, taze süt ürünleri, taze sebze ve meyveler ile zeytin yağı gibi gıdaları sofralarımızdan ihmal etmemeliyiz.
> Eti kızartmak yerine az yağlı yanmamış ızgara veya buğulama-haşlama tarzını tercih etmeliyiz.
> Her önümüze konulan yemeği yememeli, lokmaları azar azar almalı, tam doymadan sofradan kalkması bilmeliyiz
> Hergün en az yarım saat yürümeli, hareketli hayat kilo aldırmaz. 5 vakit camiye gidip cemaatle namazları kılmamız bile günlük hareket ihtiyacınızı karşılar.
> Bol bol su içmeliyiz (günde1.5-2 lt).
> Düzenli olarak kontrole gidilmeli.
HAFTAYA: BEBEKLER SOĞUKTA YANMASIN!
Kış uykusu depresyona yol açıyor
Soğuk kış gecelerinde ihtiyaçtan fazla uyumak, stres, kışın bol ve koyu renk giysiler giyerek sıcak mekanlarda bulunmakla oluşan rehavet, yazın verilen kiloların geri alınmasına ve göbek bağlamamıza yol açar. Hayat boyu mutlu olmanın yolu; üzerimize düşen maddi ve manve vazifeleri yaptıktan sonra gerisini Yüce Rabbimize havale edip tevekkül etmekten geçer. Bundan dolayyı olur olmaz her şeye kafanıza takır kurmayın. Diğer yandan, Soğukta kalp, damar ve şeker hastalarında var olan damar sertliğine spazm da eklenir. Damarlarında tıkanma ve daralma olan hastaların bu rahatsızlığı kışın daha da artar. Bu sebeple bu tür hastalar mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamalı, çıkılacaksa da çok dikkatli olunmalıdır. Şeker hastalarının özellikle ayak uçlarındaki damarları dar olduğundan, üşütülmesi ile birlikte daha da büzüşürler. Allah korusun ayaklarda kangren gelişebilir. Bu sebeple şeker hastaları, soğuktan mutlaka iyi korunmalıdır.
OKUYUCULARIMIZA CEVAPLAR
Kömür rengi mide kanaması demek
> K. A.
> Annemde Anal Fissür var. Gözlemlediğim kadarıyla makatta kanama oluyor. Zaman zaman ishal ve kabızlık var. Annem dışkının büyük ve kömür renginde olduğunu söylüyor. Sizce gaitada gizli kan testi yaptıralım mı?
CEVAP: Sevgili kardeşim, geçtiğimiz yazılarımızda Anal Fissürle ilgili detaylı izahatlar verdim. Size şu kadarını tekrar edeyim; Annenizin zaman zaman ishal ve kabızlık dönemlerinin olması; bağırsak alışkanlıkları ve düzeninde bir dengesizliğin varlığına işaret etmektedir. Dışkının kömür renginde olması; bağırsak kanamasının mideden başlayarak kalın bağırsağa kadar olan bölümde varlığını gösterir. Bu da mide ve Oniki Parmak Bağırsağı Ülserinden tutun da mazaallah Kalın Bağırsak Kanserine kadar birçok sebepten olabilir. Bundan dolayı gerekli kan tetkiklerini takiben mutlaka gastroskop denen cihazla mide ve oniki parmak bağırsağı ile kolonoskopi denen metodla da tüm kalın bağırsak gözle detaylı muayeneden geçirilmeli, şüpheli yerlerden biyopsi alınarak patolojik inceleme ile teşhis kesinleştirilmelidir. Ona göre de kati tedavi planlaması yapılmalıdır. Lütfen, hiç vakit geçirmeden bir gastroenterolog meslektaşımıza müracat edin! Gaitada gizli kan testi yaptırılabilir ama güvenilir netice almak için en az 3 gün kırmızı et ve ürünlerinden uzak durmalısınız. Bu konuda uzman hekiminiz zaten gereğini yapar.
Amca ilacınızı bırakıp aletlere güvenmeyin!
> Nihat Bayramoğlu / İSTANBUL
> Yaşım 63, boyum 1.70, kilom 74. Tansiyon için Micardis tablet 80/12,5 ilacı kullanıyorum, tuzu bıraktım. Doktorum ilaç kullanmanın bir zararı yok dese de bir alet gördüm; ilaçtan kurtulun diye yazıyordu. Ben de ilaçtan kurtulmak istiyorum. Ne tavsiye edersiniz?
CEVAP: Saygıdeğer Nihat Amca, ideal olarak vücutta kalp-damar hastalığına yol açmayan tansiyon değeri 125/75 mmHg’dır. Bu değerin üzerindeki her tansiyon, uzun vadede başta kalp, böbrek, göz ve beyin üzerine hasar yapar. Bu sebeple size verilen ilaç ARB (Anjiotensin Reseptör Blokeri) olup günümüzdeki en uygun gruptandır. Kalp, böbrek, göz ve beyin damarları üzerine koruyucu etkileri vardır. Onun için ilacınızı hekiminize sormadan sakın kesmeyin! ancak 5-10 kilo daha verirseniz insülin direnciniz azalacağından tansiyon ilacınıza ihtiyacınız ya kalmayabilir ya da dozu düşürülür. Yüksek
tansiyon ve şeker hastalığı için ilaç dışı tıbben tek faydalı uygulama; perhiz olup bu da tuzu, katı yağları yok edip glisemik endeksi yüksek her türlü hamur işi, şekerleme, hazır meyve suları, pirinç, patates, beyaz ekmek gibi karbonhidratlardan uzak durmaktır. Ve stresi kovmaktır. Bunun dışındaki her türlü uygulama ve alet kullanımı sadece bir hobi ve aksesuardan ibaret olup cebinize zarardır!
HER DERDİNİZİ
BANA YAZIN
Bana sağlıkla ilgili her konuda soru iletebilirsiniz. Uzmanlık alanımın dışındaki konuları ise ilgili hekim arkadaşlarımızı da misafir ederek sizlere elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışacağım…