Suçunu itiraf edeceksin!

Anneme inansaydım keşke… Ama artık çok geçti… 1 ay sonra Reyhanlı Koza Cezaevine sevk edildim. E tiplerine göre rahattı. Babacan bir cezaevi müdürü vardı. Merve de hemen her gün arıyor, 2-3 haftada bir ziyaretime geliyordu.
4. aydı. Her gün arayan Merve bir daha aramaz olmuştu. Ben aradığımda ise “iş yoğunluğu” diyordu. Sesi çok soğuktu. Hayret… Aradan 10 gün geçti yine aradım.
-Bir sıkıntı mı var?
-Ayrılalım.
Çok moralim bozuldu. Ben ona olan sevgimden, bilgisayarımda işlediği bilişim suçundan ismini vermeyip cezaevine girmiştim. O ise şimdi “ayrılalım” diyordu.
Çıldıracak gibiydim. Halimi anlayan bir gardiyan Merve’yi aramış. “Bu çocuğu böyle bırakma ara” demiş. Cezaevinin sabit numarasını vermiş.
Merve telefonda başladı ağlamaya. Neler anlattı neler… Aramızdaki hali babası öğrenmiş. Kalp krizi geçirmiş. Bir daha olursa ölürmüş. Bu sebeple onu üzmek istemiyormuş…
Son bir defa görüşmeye gelmesini istedim. İki gün sonra geldi. Ağladı, ağladı…
“Ne olur bana kızma” dedi.
Kızamadım… Sonra aklıma geldi. Yengemden dolayı akrabaydık. Yengemleri aradım. Meğer adam kalp krizi geçirmiş ama sebep bu değilmiş. Merve beni yine kandırmış!..
Bu kez bir arkadaşıma rica edip takip ettirdim. Başka biriyle çıktığını öğrendim.
7.5 ay olmuştu cezaevine gireli. 01.03.2013 tarihinde Kırıkhan Açık Cezaevine sevk edildim. Savcılık 5 saat ev izni veriyordu. Bu sürede görüşmek istedim. Yalanını yüzüne vurmadım. O ise babası için aynı numarayı anlatmaya devam etti. Cezaevine gidip teslim oldum.
1 ay sonra, beş gün ev iznim vardı. Tabii bu süreçte kendisine olan sevgim nefrete sonra da kine dönüşmüştü… Onun suçunu itiraf etmesini istedim. “Yoksa dilekçe yazacağım” dedim. Yalvardı etti ama artık umurumda değildi.
Bu olaydan 3 gün sonra, 2 yıl 6 ay daha hapis cezası geldi. Yine internet üzerinden kontör çalma suçundan. Onu da temyize yolladım. Toplam 7.5 yıl ceza ve süren mahkemeler vardı. Bir de şu andaki cezam 3 yıl 1 ay 15 gündü. Toplam 10.5 yıl hapis cezası almıştım.
Nasıl bir oyuna gelmiştim? Artık görüşmeye de gelse, para da bıraksa af da dilese umurumda değildi.
17.04.2013 tarihinde ceza aldığım mahkemeye dilekçe yazdım. İfadeye çağrıldım. Her şeyi anlattım. Onlar da beni “tehdit ve şantaj yoluyla mecbur bıraktım” diye BİMER’e şikâyet etmiş. İhanete bak!
Firar edip bir arkadaştan silah temin edip peşine düştüm. Ama arkadaş babama söylemiş, o da ömür boyu yatmayayım diye beni ihbar etmiş. Yakalandım. Denetim serbestlik yasasından 2.5 ay sonra tahliye olacaktım. Şimdi bir yıl fazla yatacağım. Şimdi hapisteyim ve bana yine annemden başka kimse ağlamıyor…
             A. Arif Özdemir-Hatay

Comments are closed.