Süfyân bin Abdullah Yemenî

Süfyân bin Abdullah hazretleri, Yemen’de yaşamış olan Meşhur velîlerdendir. Doğum ve vefât târihi bilinmemektedir. On üçüncü asırda yaşamıştır. Bir sohbetinde buyurdu ki:
İnsanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran perdelerin en zararlısı, kalbin kararması, hasta olması, yanî dünyâ sevgisinin kalbe yerleşmesidir. Bu sevgi, kötü arkadaşlardan ve lüzûmsuz şeyler seyretmekten hâsıl olur. Çok uğraşarak, bunları kalbden çıkarmalıdır. Fâidesiz kitâb okumak, lüzûmsuz şeyler konuşmak, bu sevgiyi artırır. Kadın ve kadın resimleri, seyretmek, şarkı, çalgı, kadın sesleri dinlemek, bu sevgiyi kalbde yerleştirir. Bunların hepsi, insanı Allahü teâlâdan uzaklaştırır. Kalbin hasta olması, Allahü teâlâyı unutmasıdır. Allahü teâlâya kavuşmak isteyenlerin, bunlardan sakınması, nefsi kuvvetlendiren, azdıran her şeyden ictinâb etmesi lâzımdır. Allahü teâlânın âdeti şöyledir ki, kalbi temizlemeye ve nefsi ezmeye çalışmayanlara, zevklerini, şehvetlerini bırakmayanlara bu ni’meti ihsân etmez. Kalb, muhabbet yeri, sevgi yeridir. Aşk, muhabbet bulunmayan kalb ölmüş demektir. Kalbde, yâ dünyâ sevgisi, yâhud Allah sevgisi bulunur. Burada dünyâ demek, harâm olan şeyler demektir. Zikir, ibâdet yaparak, kalbden dünyâ sevgisi çıkarılınca, kalb temiz olur. Bu temiz kalbe, Allah sevgisi, kendiliğinden dolar. Günâh işleyince, kalb kararır, hasta olur. Dünyâ muhabbeti yerleşerek, Allah sevgisi gider. Kalbin bu hâli, bir şişeye benzer. Su doldurunca, havası çıkar. Suyu boşaltınca, hava kendiliğinden dolar.
Tasavvuf büyüklerinden Mahmûd-i İncirfagnevî “rahmetullahi teâlâ aleyh” buyuruyor ki, (Zikr-i alâniyye, ya’nî yüksek sesle zikir yapabilmek için, kalbinde yalan ve gıybet bulunmamak, boğazından harâm ve şüpheli şey geçmemiş olmak, gönlü riyâdan ve süm’adan ve sırrı hazret-i Haktan başka şeylere teveccühden pâk olmak lâzımdır). İşte, tegannî, simâ yalnız böyle kimselere fâideli olur. Fıkıh âlimleri de, tegannînin, böyle olmayanlar için ve çalgının herkes için, harâm olduğunu bildirmişlerdir…

TÖVBE ETTİREN TOKAT!
Süfyân bin Abdullah hazretlerinin bir talebesi yabancı bir kadına yaklaşmak istediğinde gözüküp bir tokat vurdu. Talebenin gözleri görmez oldu. Gelip ağlayarak yalvardı. “Tövbe eder misin?” deyince, “evet ederim” dedi. Bunun üzerine “gözlerin açılır ama sonunda kör olarak ölürsün” dedi. Bu talebesi ölümünden birkaç gün önce kör oldu ve o hal üzere vefât etti…

Comments are closed.