Süt içemiyorsanız ayran alır mısınız?

SAĞLIK BAKANI İŞARET ETTİ
Süte hassasiyeti olanlar gerekirse hiç içmeyecek veya azami derece kısacak! Peki diyeceksiniz: “Ya gelişim için gerekli olan kalsiyumu nereden sağlayacağız?” Onu da Sağlık Bakanımızın gösterdiği yöntemle, yani laktozu bertaraf eden yoğurt, ayran gibi ürünlerle telafi edeceğiz.

Sevgili okuyucular, “Okul Sütü, Akıl Sütü” projesiyle ilgili tartışmalar süredursun biz işin ilmi yönüne bakarak, geçen hafta genel izahatlarını yaptığımız “Hazımsızlık, laktoz (süt şekeri) entoleransı (tahammülsüzlük) ile süt alerjisi” durumlarını bertaraf etmenin yollarına bakalım. Öncelikle sütten rahatsızlanan öğrenci sayısının çok olması akla bu sebeplerle birlikte hijyen ihlalini de getirmektedir. Çünkü laktoz tek başına kitlesel rahatsızlıklara yol açmaz. Zaten hijyen kurallarına uymayan firmaların devre dışı bırakılması ve süte hassasiyeti olan miniklerin içimi kısmasıyla mesele de kalmadı gibi.

YOĞURDUN YERİ BAŞKA
Öncelikle süte dikkat edeceğiz. Çok hassas olanlar gerekirse hiç içmemeli, az etkilenenler ise tedbiri elden bırakmamalı. Hem öte yandan yoğurt ve ayran gibi bizim kültürümüze has çok güzel iki süt ürünümüz var ki bunlar laktozu bertaraf ediyor. Yoğurt süt ürünleri arasında farklı bir yere sahiptir. İçindeki bakteriler laktozu parçalarlar ve süt içemeyen pek çok kişi rahatlıkla yoğurt yiyebilir, ayran içebilir. Ayrıca sert peynir (laktozu düşük) gibi fermente süt ürünleri de rahatlıkla tüketebilir.
Diğer yandan, her ne kadar süt ve süt ürünleri tabi besin kaynakları olsa da, sık sık eklendiği hazır gıdalarda düşük de olsa laktoz aktarabilir. Süte hassasiyeti olanların dikkat etmesi gereken gizli laktoz ihtiva eden gıdalar şunlardır:

GİZLİ LAKTOZLU GIDALAR
> Ekmek ve diğer fırın ürünleri
> İşlenmiş kahvaltılık tahıllar
> Toz patates, çorba ve kahvaltılık içecekler
> Margarin
> Salata sosları
> Çikolata, şekerlemeler ve diğer çerezler
> Bisküvi ve kek karışımları
Ayrıca “süt içermez” diye etiketlenen kahve kremaları ve diğer kremalar gibi ürünler de aynı zamanda süt ürünlerinden üretilip laktoz içeren katkı maddeleri bulundurabildiklerinden özen göstermekte fayda var. Sadece süt ve laktoz miktarı ile yetinmeyip aynı zamanda peynir altı suyu, süt mamulleri ve yağsız süt tozlarına da dikkat edilmelidir. Tüm bunlara ek olarak laktoz; reçete edilen ilaçların % 20’sinin, diğer ilaçların ise % 6’sının yapımında, birçok doğum kontrol hapında, mide asidi ve gazı için üretilen tabletlerde olabildiğinden şiddetli entoleransı olanlarda istenmeyen etkiler gösterebilirler.

“OKUL SÜTÜ” HEP AKSIN!
“Okul Sütü, Akıl Küpü” projesinde süt içen çocukların hastanelik olmasının altında “Hazımsızlık, laktoz entoleransı (tahammülsüzlük) veya süt alerjisi”nin yanında genel hijyen kurallarının ihmal edilmesini de dikkate almak gerekir. Laktoz entoleransının ani ve kitlesel salgın yapma özelliği yoktur. Genelde rahatsızlık verici bir durum olmakla beraber çoğunlukla hayati bir mesele oluşturmaz. İki haftadır yaptığımız bilimsel izahatlarda “Bir bardak sütte fırtınalar koparmanın” ne kadar yersiz olduğunu hep birlikte müşahede ettik. Artık takdir sizlerindir…

Laktoz içermeyen ürünleri tüketin
Eğer kişide “Hazımsızlık, laktoz (süt şekeri) entoleransı (tahammülsüzlük) ile süt alerjisi” mevcutsa öncelikle süt ve süt ürünlerini beslenme listesinden çıkarmalı veya tüketilen miktarı azaltmalı. Yeterli kalsiyum alımı için diyete kalsiyumdan zengin başka gıdalar eklenmelidir. Hastaların büyük çoğunluğu laktoz miktarı düşük olan sert peynirleri ve yoğurt gibi fermente süt ürünlerini de rahatlıkla tolere edebilirler. Yoğurt, keçi peyniri ve benzerleri azar azar diyete eklenerek şikayetler test edilmeli, sıkıntı yoksa kaldırılabilir dozlarda diyete eklenmelidir. Laktoz içermeyen veya laktaz (laktozu bertaraf eden emzim) içeren ürünlerin tüketilmesi süte eklenebilen laktaz damlaları, tabletleri veya kapsüllerinin alınması tedaviye yardımcı olur. Etiketleri dikkatlice okunmalı, süt ürünleri dışında laktoz içerebilen diğer gıda ürünlerinin bulunabileceği unutulmamalıdır. Ayrıca laktazlı ya da laktozu alınmış süt ve bu sütten yapılmış ürünlerin tüketilmesi de şikayetlerin ortaya çıkışını engeller.

2 saat içinde bir şey olmazsa korkmayın!
> Laktoz enzim eksikliği olan her insanda belirgin şikayetler görülmez. Şikâyetler süt içildikten yarım ila 2 saat arasında başlar. Belirtilerin şiddeti, kişinin laktoza tahammül edebilmesine göre değişir.

BELİRTİLERİ NELERDİR?
Enzim eksikliği olan kişilerde şu belirtiler görülebilir:
> Hazımsızlık
> Bulantı, kusma
> Bağırsakta hareketlilik, ishal
> Midede şişkinlik
> Aşırı gaz çıkarma
> Kramp tarzında karın ağrıları
> Ürtiker plakları (deride kaşıntılı kabarık kızarıklıklar)
> Beslenme bozukluğu
> Kilo kaybı da görülebilir
Belirtiler kullanılan süt ürününün miktarına ve çeşidine göre değişir ve her insanda farklı şiddette olur. Düşük bağırsak laktaz aktivitesine sahip birçok insan, bir bardak sütü rahatsızlık hissetmeden tolere edebilir.

TEŞHİSİ KENDİNİZ KOYUN
Laktoz entoleransının teşhisi genelde şikayetlerle konur. En basit yöntem (evde kendin yap testi); birkaç gün süreyle laktoz içeren besinlerden uzak durulmasının ardından 2 bardak yağsız süt içilir, karın ağrısı ve diğer şikayetler ortaya çıkarsa laktoz entoleransı var demektir.
Kesin teşhis için bazı laboratuvar incelemelerinin ve klinik testlerin yapılması gerekir.
-BİTTİ-

Anne adayına kalsiyum takviyesi
Hamileliğin laktoz metabolizması üzerindeki etkisi kişiye göre değişir. Daha önceden mesele yaşamadığı halde hamilelik sırasında sütü sindirmede güçlük yaşamaya başlayanlar olduğu gibi, tam tersine laktoz entoleransının hamilelik süresince hafifleyen kadınlar da vardır. Laktoz entoleransı olan hamileler sütü az miktarlarda içmeli. Pek çok insan bir seferde bir bardak ya da daha az miktarda sütü tolere eder. Günde 3-4 defa azar azar içilmeli veya laktazlı (anti laktoz) ya da laktozu azaltılmış sütler içilmeli. Light süt içildiğinde yeterli kalsiyum alınmış olur. Ayrıca yemekle birlikte alınan süt, bakterilerle fermente edilmiş yoğurt, beyaz peynir gibi süt ürünleri süte göre çok daha kolay sindirilir. Tüm bu önlemler başarısız olursa kalsiyum içeren vitaminler kullanabilir.

GÜNLÜK KALSİYUM İHTİYACI 1200 MG
Hamilelik durumlarında kalsiyum ihtiyacı artar. Kadınların günlük alması gereken kalsiyum miktarı şöyledir: > Hamileler ve emziren kadınlar için 1200 mg > Menopoz sonrası dönemde 1500 mg > Diğerleri için 1000 mg.

İmtihan stresi bende sancılara yol açıyor

> İbrahim E.

> İrritabl Bağırsak Sendromu (İBS) yazınızdaki belirtilerin hepsi bende mevcut. İmtihan stresi beni aşırı gerdi. Duspatalin kısmen rahatlattı ama bir yol gösterebilecek misiniz?

CEVAP: Sevgili kardeşim, İBS’nin temelinde çözüme kavuşturulmamış, baskılanmış uzun süreli ruhi stres ve gerilimin rolü oldukça büyüktür. Öğrencilerde özellikle de imtihanlar öncesi nükseder, hayat kalitesi ve her yönüyle beden performansını menfi yönde etkiler. Depresyon belirtileri olan kişilerde de yüksek oranda belirtiler görülür. İlacının İBS’ye karşı kullanılabilen bir aparat. Son yıllarda daha değişik ve etkili ilaçlar da tedavide yer almaktadır. Dahiliye uzmanı meslektaşımıza detaylı muayene olup ayrıca altta yatan herhangi bir organik hastalığınızın var olup olmadığı yönünden tetkiklerinizi de yaptırdıktan sonra tavsiyelerini düzenli uyguladıktan sonra Allah’ın izniyle şikayetiniz son bulacaktır. Size tavsiyem; derslerinizi sadece imtihan öncesine yığmayıp, geniş zamana yayarak rahat rahat çalışmanız, imtihandan 1-2 gün önce tekrar yapabilirsiniz. Bu stresinizi büyük ölçüde ortadan kaldıracaktır. Ayrıca yemeklerinizi de yavaş yavaş, iyice çiğneyerek yediğinizde ve gereksiz işleri kafanıza takmadığınız taktirde İBS’den eser kalmayacaktır.

Gözlerdeki alerjiye karşı ne yapılabilir?

> Ayşe K. / İSTANBUL

> Zaman zaman gözlerimde şiddetli kanamaya varan kaşınmayla birlikte kuruluk oluyor. Alerji ve ödem dendi. Antihistaminik kullanırken sıkıntım olmuyor. Tedavi yöntemlerini rica ediyorum.

CEVAP: Ayşe Hanım, alerjik burun ve göz nezlesi olanlarda özellikle de sabahları gözlerde ve burunda sulanma, kaşıntı, kızarma ve hapşırma olur. Gözde kuruluktan ziyade sulanma olur. Şikayet ve testleriniz alerjik zeminin mevcudiyetini göstermekte. Göz kurumasının varlığı; altta gözyaşı bezlerinde “Sjögren Sendromu” veya başka bir hastalığın varlığına işaret edebilir. Hem dahiliye, hem de göz hastalıkları hekimine muayenede fayda var. Son yıllarda alerjiyi ortaya çıkaran “mediatör” dediğimiz maddelerin mast hücrelerinden salınımını bloke edici ilaçlarla kombine antihistaminiklerden oldukça yarar görürsünüz. Ama aslolan alerjiyi tetikleyen unsurlardan uzak durmanız. Özellikle ev tozu barındıran yünlü halı ve eşyalardan uzak durun. Alerjinin olduğu her organda ödem olması normaldir. İlaçla rahatlama olmazsa “immünoterapi” denen aşı tedavisi de %80 faydalı olabilir. Şikayetlerin çok rahatsız edici olduğu dönemlerde hekim kontrolü altında kısa süreli kortizon da kullanılabilir.

Comments are closed.