TÂBİÎN’DEN Cübeyr bin Nüfeyr

Cübeyr bin Nüfeyr hazretleri Tâbiînin büyüklerinden olup hadîs âlimidir. 699 (H. 80) senesinde vefât etti. Peygamber efendimiz hayatta iken henüz Müslüman olmamıştı. Hazret-i Ebû Bekir’in halîfeliği sırasında Müslüman olmakla şereflendi. Eshâb-ı kirâmı görüp onlardan ilim öğrendi. Şöyle nakledilmiştir:
Cübeyr bin Nüfeyr, Ebu Zerr-i Gıfârî’den (radıyallahü anh) şu hadîs-i kudsîyi rivayet eder; Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Allahü teâlâ buyurdu: Ey Âdemoğlu günün başında dört rekât (sabah namazı) ile bana rükû ediniz, geri kalanına (diğer dört vakit namazı) ben sizlere kâfiyim (sizlere kolaylaştırırım. Kılmayı nasip ederim.)”
Cübeyr bin Nüfeyr hazretlerine sordular: “Kibirler içerisinde en kötüsü hangisidir?” Buyurdu ki: “İbadet edenlerin kibridir.” Yine buyurdu ki: “Her an dilleriyle Allahü teâlâyı zikredip, onu bir an unutmayanlardan her biri, güler bir hâlde Cennet’e gireceklerdir.” Cübeyr bin Nüfeyr, Ebüdderdâ’nın; “Allahü teâlâ bir kimseye sadece yemek ve içmekten (yani dünyalık şeylerden) nimet verir de; başka nimeti (ahiret nimeti) vermezse, onun fıkıh ilmi az olur ve Allahü teâlânın azabı o kimseyi yakalar” dediğini bildirmektedir. Yine Eshâb-ı kirâmdan Muhammed İbn-i Ebî Umeyre’den rivayetle buyurdu ki:
“Eğer bir kul doğumundan, ihtiyar bir halde ölünceye kadar her an secde ederek ibadet etse (yani pek çok ibadet etse) kıyamet günü, bu ecir ve sevabı kendisine yetmez, sevaplarını az görür.” Yine Cübeyr bin Nüfeyr buyurdu ki:
“İslam askerleri, Hazret-i Ömer’e hitaben:
-Yâ Emir-el-Müminîn, Allahü teâlâya yemin ederiz ki, biz senden daha doğru sözlü, münafıklara daha şiddetli ve daha doğru hükmeden bir kimse görmedik. Sen, Resûlullah’tan sonra insanların en hayırlısısın, dediler. Hemen bunun üzerine Avf bin Mâlik;
-Yanılıyorsunuz. Biz Resûlullah’tan sonra Hazret-i Ömer’den daha hayırlı kimseyi gördük. Hazret-i Ömer (radıyallahü anh);
-O kimdir yâ Avf! diye sorunca;
-Ebû Bekr-i Sıddîk (radıyallahü anh) diye cevap verdi. Hazret-i Ömer;
-Avf doğru söylüyor. Allahü teâlâya yemin ederim ki, Ebû Bekir misk kokusundan çok daha güzel kokardı. Ben onun derecesinde değilim, buyurdu.”

Comments are closed.