Tatlı sözle nasihat edilir

Abdülmuhsin Kayserî hazretleri hadîs, tefsîr, edebiyat ve fıkıh âlimi idi. Kayserilidir. 775 (m. 1354) yılında vefât etti. Bir dersinde buyurdu ki:
İbâdet ve kazanç ilimlerini öğrenmek farzdır. Daha fazlasını öğrenmek efdaldir. Fıkıh öğrenmeyip, hadis, tefsîr öğrenmek iflâs alâmetidir. Kıble ve namaz vakitleri için ve cihâd için astronomi öğrenmek câizdir. Falcılık için öğrenmek haramdır. Mücâdele, münâkaşa için kelâm ilmi öğrenmek mekruhtur. Câhillerin, bid’at fırkaları üzerinde, mezhepler üzerinde konuşmaları câiz değildir. Eski Yunan felsefecilerinin ve bid’at ehlinin, din kitaplarını okumak, evinde bulundurmak câiz değildir. Böyle kitaplar, insanın itikadını, imanını bozar. Din bilgilerini, îman bilgilerini (Ehl-i sünnet) âlimlerinin kitaplarından öğrenmeden evvel, fen bilgilerini, felsefe bilgilerini öğrenmek câiz değildir.
Her Müslüman, çocuklarına, önce, Kur’an-ı kerim okumasını, namaz kılmasını, din ve İslâm ahlâkını öğretmeli, ondan sonra mektebe gönderip, fen ve sanat ve sâir lüzumlu, faydalı şeyleri öğretmelidir. İlmi, Allah rızası için, İslâm dînine ve Müslümanlara hizmet için öğrenmelidir. Mal, mevki kazanmak için, kibir ve şöhret için öğrenmemelidir.
Hoca hakkı, ana-baba hakkından öncedir. İlmi, sâlih insanlardan öğrenmeli ve sâlih insanlara öğretmelidir. İlmi iyi insanlardan esirgememelidir. Sâlih insan, iyi insan demektir. Ehl-i sünnet itikatında olan ve haram işlemekten sakınan Müslümana (sâlih insan) denir. Ehl-i sünnet îtikadını ve haramları öğrenmek, binlerce İhlâs sûresi okumaktan daha sevaptır. Fıkıh öğrenmek, hâfız olmaktan efdaldir. Hâfız olmak da, nâfile ibâdetten efdaldir. Vaaz verirken, Allahü teâlâ demelidir.

Yalnız, Allah demek hürmetsizliktir. Fısk meclisinde tesbîh, tahmîd ve Kur’an-ı kerim, hadis-i şerif ve fıkh okumak günahtır. Fıska mani olmak için tesbîh okumak câiz olur.

Günah işleyene tatlı sözle Emr-i mâruf, yâni nasihat edilir. Dinlemezse, fitne çıkacak ise edilmez, susulur. Sözü dinlenecek ise, sert söylenir. Sövmek, kötü söylemekle Emr-i mâruf yapmamalıdır. Karşılık verecek kimseye, Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapılmaz. Âmirler el ile, âlimler dil ile, câhiller kalp ile Emr-i mâruf yapar. İnsan evvelâ kendine Emr-i mâruf yapmalıdır.

Comments are closed.