Tedbîr

Bir şeyi elde edecek veya önliyecek yol, çâre; bir işin sonunu düşünerek hareket etmek.

Tedbîr gibi akıl, güzel huy gibi asâlet olamaz. (Hadîs-i şerîf-İbn-i Mâce)

İnsan bu âlemde; sebeblere yapışmakla vazîfelidir. Allahü teâlânın kendisi için takdîr buyurduğu şeylerin başına geleceğine ve sakınmanın, tedbîrin, kaderde olacak (ezelde yazılan) şeylere mâni olamayacağına inanması da insanın vazîfesidir. (Fahreddîn-i Râzî)

Kul tedbîr alır, takdîri bilmez; kişinin tedbîri ile Allahü teâlânın takdîri değişmez. (S. Abdülhakîm Arvâsî) Tez olma teemmül kıl, Her hâle tahammül kıl, Allah’a tevekkül kıl, Tedbîri bozar takdîr.
(İbn-i Kemâl)