Tefsir âlimi Abdülkerim Kattân

Müctehid olmayanların, mezhepler arasında ayrılıklar bulunduğunu gördükleri hâlde, hepsine iman ve tasdik etmeleri lazımdır…
Abdülkerim Kattân hazretleri kıraat ve tefsir âlimidir. İran’da Taberistan’da doğdu. İlim tahsili için pek çok seyahat yaptıktan sonra yerleşip hayatının sonuna kadar yaşadığı Mekke’de 478 (m. 1085)’de vefat etti. Bir dersinde şunları anlattı:
Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), Kur’an-ı kerimde kısa ve kapalı olarak bildirilenleri açıklamasaydı, Kur’an-ı kerim kapalı kalırdı. Resûlullahın vârisleri olan mezhep imamlarımız hadis-i şeriflerde mücmel olarak bildirilenleri açıklamasalardı, sünnet-i nebeviyye kapalı kalırdı. Böylece, her asırda gelen âlimler, Resûlullaha tabi olarak, mücmel olanı açıklamışlardır. Nahl sûresinin kırkdördüncü âyetinde meâlen, (İnsanlara indirdiğimi onlara beyan edesin) buyuruldu. Beyan etmek, Allahü teâlâdan gelen âyetleri, başka kelimelerle ve başka suretle anlatmak demektir. Resûlullah efendimiz Kur’an-ı kerimde mücmel olarak bildirilenleri ve mezhep imamları kapalı olarak bildirilenleri açıklamasalardı, bunları hiçbirimiz anlayamazdık. Meselâ Resûlullah efendimiz abdesti nasıl alacağımızı, namazların kaç rekât oldukları ve orucun, haccın, zekâtın hükümleri ve keyfiyetleri hadis-i şerifleri ile bize bildirmeseydi, biz Kur’an-ı kerimden çıkaramazdık. Kur’an-ı kerimde mücmel olarak bildirilen hükmlerin hepsi böyledir. Yani, bunlar hadis-i şeriflerle bildirilmeseydi, hiçbirini anlayamazdık. Nisâ sûresinin kırk altıncı âyetinde meâlen, (Onların iman etmiş olmaları için, aralarındaki anlaşmazlıklarda seni hakem yapmaları ve vereceğin hükme razı olmaları, teslim olmaları lazımdır) buyuruldu. Bu âyet-i kerime, Resûlullahın hükmünden, İslamiyetin emrinden sıkıntı duyanlarda iman olmadığına alamettir. Resûlullahın getirdiklerinin hepsine, hikmetlerini, delillerini anlamasak bile, iman ve tasdik etmemiz lazım olduğu gibi, mezhep imamlarımızdan gelen bilgilere de, kelamlarına da, delillerini anlamasak bile, İslamiyete muhalif olmadıkları için iman ve tasdik etmemiz lazımdır. Böyle olduğunu âlimlerimiz söz birliği ile bildirmişlerdir. Mezhepler de, bunun gibidir. Müctehid olmayanların, mezhepler arasında ayrılıklar bulunduğunu gördükleri hâlde, hepsine iman ve tasdik etmeleri lazımdır…