Terviye, Arefe günü ve Kurban Bayramı…

Dün Terviye günü idi. Bugün Arefe, yarın da inşaallah Kurban Bayramına kavuşacağız…
Terviye, Arefe gününden bir önceki güne denir. Terviye günü ve Arefe günü oruç tutmak çok faziletlidir… Arefe günü sabah namazından, bayramın dördüncü günü ikindi namazına kadar, 23 farz namazın bitiminde selam verince, teşrik tekbiri okumak vacibdir. Bir kere, (Allahü ekber, Allahü ekber, La ilahe illallahü, Vallahü ekber, Allahü ekber ve lillahil-hamd) denir. Camiden çıktıktan sonra veya konuştuktan sonra, okumak gerekmez. Erkekler, yüksek sesle okuyabilir. Bu tekbir getirilen günler, Arefe, bayram ve eyyam-ı teşrik denilen üç gündür, hepsi beş gün ediyor. İlk güne Arefe, ikinci güne bayram, Zilhiccenin 11, 12 ve 13. günü olan diğer üç güne de, eyyam-ı teşrik [teşrik günleri] deniyor.

ZİLHİCCENİN İLK GÜNLERİ…
Zilhicce ayının ilk 9 günü oruç tutmak sevabdır, fakat Arefe günü oruç tutmak daha çok sevabdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Arefe günü oruç tutana, Âdem aleyhisselamdan, Sur’a üfürülünceye kadar yaşamış bütün insanların sayısının iki katı kadar sevab yazılır.)
(Arefe günü [Besmeleyle] bin İhlâs okuyanın günahları affolup duası kabul olur.)
(Allahü teâlâ, Arefe günü zerre kadar imanı olanı affeder.)
(Şeytan, Arefe gününden başka zaman daha zelil, rezil, hakir ve kinli görülmez.)
(Arefe gecesi ibadet eden, Cehennemden azat olur.)
(Arefe günü, kulağına, gözüne ve diline sahip olan mağfiret olur.)
Kulağına sahip olmak, gıybet, çalgı gibi haram olan şeyleri dinlememektir. İstemeden kulağa gelmişse, günah olmaz. Gözüne sahip olmak da, haram olan şeylere bakmamak ve mubah olarak baktığı şeylerden ibret almaktır. Diline sahip olmaksa, yalan söylememek, dedikodu etmemek, laf taşımamak, kötü söz söylememek, hatta boş şey konuşmamak, kimseyi incitmemek demektir. Bunlara riayet eden Arefe gününü değerlendirmiş olur.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Dört gecenin gündüzü de gecesi gibi faziletlidir. Allahü teâlâ, o günlerde dua edenin isteğini geri çevirmez, onları mağfiret eder ve onlar bu günlerde bol ihsana nail olurlar. Bunlar: Kadir gecesi, Arefe gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi ve günleri.)
Bayram günlerinin fazileti de büyüktür. Kurban Bayramının 1. 2. ve 3. günlerinden sonraki gecelere Kurban Bayramı geceleri denir. Ramazan-ı şerifin son günü ile bayramın ilk günü arasındaki geceye de Ramazan Bayramı gecesi denir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ramazan ve Kurban Bayramının gecelerini ihya eden kimsenin kalbi, kalblerin öldüğü gün ölmez.)
(Rahmet kapıları dört gece açılır. O gecelerde yapılan dua, tevbe reddolmaz. Ramazan Bayramının ve Kurban Bayramının birinci geceleri, Berat gecesi ve Arefe gecesi.)
(Şu beş gecede yapılan dua geri çevrilmez: Regaib gecesi, Berat gecesi, Cuma gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramı gecesi.)
Bayramda erken kalkmak, gusletmek, misvak kullanmak, güzel koku sürünmek, yeni ve temiz elbise giymek, sevindiğini belli etmek, yüzük takmak, karşılaştığı müminlere güler yüzle selam vermek, fakirlere çok sadaka vermek, İslamiyet’e doğru olarak hizmet edenlere yardım etmek, dargınları barıştırmak, akrabayı, din kardeşlerini ziyaret etmek, onlara hediye götürmek sünnettir. Bayram gecelerini ihya eden, büyük saadete kavuşur…

Sevinç ve neşe günleri…
Bayram günleri sevinmek, neşelenmek gerekir…
Hazret-i Ebu Bekir, kızı Âişe validemizin evine gidince, iki cariyenin tef çalıp oynadığını gördü. Ensar-ı kiramın kahramanlıklarını övüyor, destan söylüyorlardı.
Hazret-i Ebu Bekir, Resulullahın evinde böyle şey yapılmasının uygun olmayacağını bildirerek, onların susmalarını söyledi. Düğünlerde ve bayramlarda, kadınların tef çalmaları caiz olduğu için, Peygamber efendimiz, Hazret-i Ebu Bekir’e şöyle buyurdu:
“Onlara mani olma! Her kavmin bir bayramı vardır, bu da bizim bayramımızdır. Bayram, sevinç günleridir…”
***
Terviye gününüz, Arefe gününüz ve Kurban Bayramınız mübarek olsun efendim…