Torununa zekât vermek

Torununa zekât vermek



Anaya, babaya ve dedelerin, ninelerin hiçbirine ve kendi çocuklarına ve torunlara zekât verilmez.

 

Sual: Bir kimse, annesine, babasına, dedelerine, ninelerine, çocuklarına ve torunlarına zekât verebilir mi?

Cevap: Anaya, babaya ve dedelerin, ninelerin hiçbirine ve kendi çocuklarına ve torunlara zekât verilmez. Bunlara, sadaka-i fıtır, adak ve kefaret gibi vacip olan sadakalar da verilmez. Fakir iseler, nafile sadaka verilebilir. Zevceye, hanıma da zekât verilmez. İmâm-ı a’zam hazretleri; “Kadın da, fakir olan zevcine, kocasına zekât veremez”, İmâmeyn ise; “Fakir zevcine, kocasına zekât verir” buyurdular. Fakir olan gelinine, damadına, kayınvalideye, kayınpedere ve üvey çocuğuna zekât verilir. Gayr-i müslim zimmiye sadaka ve hediye verilir.

           ***

Sual: Bir kimsenin bahçesine, komşusunun meyve ağaçlarının dalları uzar ve sarkarsa, bunları kesebilir veya kestirtebilir mi?

Cevap: Bu konuda Mecelle’nin 1196. maddesinde deniyor ki:

“Bir kimsenin bahçesindeki ağacın dalları komşusunun hanesi veya bahçesi üzerine uzanmış olsa, o dalları bağlayarak geri çektirmeye veya kestirmeye komşusunun hakkı vardır. Fakat, ağacın gölgesi komşusunun bahçesindeki sebzelere zarar veriyor diyerek kestiremez.” Âtıf Bey m. 1912 baskılı şerhinde, bu maddeyi şerh ederken, açıklarken diyor ki;

“Komşusu, ağacın sahibine veya hâkime müracaat ederek geri çektirir veya kestirir. Komşusu, bunlara müracaat etmeyerek, bahçesine uzanmış olanları kendi de kesebilir. Bahçesine uzanmamış mahalden kesip zarara sebep olursa, zararı ağaç sahibine tazmin eder, öder. Bağlayarak çektirmesi mümkün olan dalları, müracaat etmeden keserse, yine zararı tazmin eder, öder. Ağaç sahibine müracaat edip de, dallarını, çekmediği takdirde, bahçe sahibi kesebileceği gibi, kestirme masrafını da, ağaç sahibinden isteyebilir.”

           ***

Sual: Peygamber efendimiz zekât kabul etmediği, almadığı için, evlatlarına, torunlarına da zekât verilmez mi?

Cevap: Peygamber efendimizin ve amcalarının evlatlarından, kıyamete kadar geleceklere zekât verilmez. Çünkü, her muharebede, düşmandan alınan ganimetin beşte biri bunların hakkıdır. Ahmed Tahâvî hazretleri, Emâlî kitabının şerhinde buyuruyor ki:

“İmâm-ı a’zam hazretleri buyurdu ki: Bunlara ganimet hakları verilmediği için, zekât ve sadaka vermek caizdir.” Caiz olduğu Dürr-i Yektâ’da da yazılıdır.