TÜRKİSTANLI VELÎ Züheyr bin Harb

Züheyr bin Harb hazretleri hadis hafızlarındandır. 160’ta (m. 776) Türkistan’daki Nesâ’da doğdu. İlk tahsilini burada yaptıktan sonra, Bağdat’ta tanınmış muhaddislerden hadis rivayet etti. Ahmed bin Hanbel ve Yahya bin Maîn ile görüştü. Tahsilini tamamla­dıktan sonra Bağdat’a yerleşti. 234 (m. 849) tarihinde ve­fat etti. Naklettiği hadis-i şeriflerden bazıları:
Muaz bin Cebel radıyallahu anh anlatıyor: Bir seferde Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) ile beraberdik. Bir gün yakınına tesadüf ettim ve beraber yürüdük. “Yâ Resûlallah” dedim. “Beni cehennemden uzaklaştırıp cennete sokacak bir amel söyle!” “Mühim bir şey sordun. Bu, Allah’ın kolaylık nasip ettiği kimseye kolaydır; Allah’a ibadet eder, Ona hiçbir şeyi ortak koşmazsın, namaz kılarsın, zekat verirsin, Ramazan orucunu tutarsın, Beytullah’a hac yaparsın! Sana hayır kapılarını göstereyim mi?” buyurdular. “Evet Yâ Resûlallah ” dedim. “Oruç (cehenneme) perdedir, sadaka, tıpkı suyun ateşi yok etmesi gibi hataları yok eder. Kişinin geceleyin kıldığı namaz salihlerin şiarıdır” buyurdular ve Secde sûresi 16. âyetini okudular. (Mealen): “Onlar ibadet etmek için gece vakti yataklarından kalkar, Rablerinin azabından korkarak ve rahmetini ümid ederek O’na dua ederler. Kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeyden de bağışta bulunurlar” Sonra sordu: “Bu (din) işinin başını, direğini ve zirvesini sana haber vereyim mi?” “Evet, ey Allah’ın Resûlü!” dedim. “Dinle öyleyse! Bu dinin başı İslâm’dır, direği namazdır, zirvesi cihâddır! Sana bütün bunları (tamamlayan) baş amili haber vereyim mi?” “Evet Yâ Resûlallah!” dedim. “Şuna sahip ol!” dedi ve eliyle diline işaret etti. Ben tekrar sordum: “Yâ Resûlallah! Biz konuştuklarımızdan sorumlu mu olacağız?” “Yâ Muâz! İnsanları yüzlerinin üstüne -veya burunlarının üstüne dedi- ateşe atan, dilleriyle kazandıklarından başka bir şey midir?” buyurdular.
Ubeyd bin Verd’in (radıyallahü anh) bildirdiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz buyurdu ki:
“Firdevs Cennetinin sevgisi ve Cehennem korkusu, günah işlememe husûsunda sabır meydana getirir, kulu, dünya rahatından uzaklaştırırlar.”

Comments are closed.