Türkiye’nin gelişmesini istemeyenler

Türkiye Cumhuriyetinin 90 yıllık tarihinde, ülkenin kalkınmasında en büyük hizmeti yapan siyasiler sırasıyla Recep Tayyip Erdoğan, Turgut Özal ve Adnan Menderes’tir. Ancak millî ve manevî değerlerden koparılarak Hıristiyan Batı emperyalizminin potasında eriyen ve şekillenen bazı gençlerin nazarında bu siyasilere düşmanlık büyük olmuştur.
Tanzimattan bu yana ülkenin başına gelen felaketlerden millî ve manevî kimliğinden kopmuş gençlerin payı son derece büyüktür. Sultan ve Halifeye suikast teşebbüsünde bulunan ve birinin katlini, diğerinin tahttan indirilmesini alkışlayan; Londra’dan dönen İngiliz Sefirinin faytonunun atlarını çözüp kendilerini at -pardon- hayvan yerine koyup, İngiliz sefaretine kadar faytonu taşıyanların bugünkü temsilcileri, asil Türk gençliğinin kanser ya da kangren olmuş hücreleridir. Siyasileri beğenmeyebilirler ama ülkeye hizmet eden vatan evlatlarının düşmanlığını izah edecek mantiki bir gerekçe bulmak zordur.
Londra merkezli “Center forEconomicsand Business Research” tarafından yayınlanan “Dünya Ekonomisi” tablosuna göre Türkiye dünya ülkeleri içinde 17. sıradadır. İlk üç sırada ABD, Çin ve Japonya gelmektedir. Standard Bank Gelişen Piyasalar Ekonomisti Tim Ash’a göre “2013 yılında Türkiye’ye 20 milyar doların üstünde sermaye girişi gerçekleşebilir. 2012 yılı ihracatının 150 milyar doları aşacağı tahmin ediliyor. 2012 yılında gelişmiş ekonomilerin ortalama büyümesi yüzde 1.3 Euro bölgesinde büyüme yerine 0.4 daralma tahmin edilirken, Türkiye’nin 2012 büyümesi yüzde 3.3’tür. 2013’te yüzde 4 ve 2015’te yüzde 5 büyüme hedefleniyor.
Türkiye’nin elektrik enerji talebi her yıl yüzde 8 büyüyor. Her yıl elektrik enerji üretimini 15 milyar kilovatsaat artırmak zorundayız. Elektrik yatırımı da en pahalı yatırımdır. Başbakan’ın kalabalık bir işadamı heyeti ile 2013’teki ilk gezisini Afrika’da Gabon, Nijer ve Senegal’e yapıyor. Yerli malı uydu uzaya atılırken, taş ve molotof atanlar kime hizmet ediyor anlamak zordur. Haçlı Seferleri bitti ama yalnız Türkiye değil bütün İslam Dünyasında bazı gençler Haçlı ordusunun mensubu olarak kullanılıyor. İslam ülkeleri ekonomik olarak kalkınır ve bu ülkelerde demokrasi, çok partili sistem, insan hakları ve hukukun üstünlüğü hakim olursa asırlardır İslam ülkelerini sömüren Hıristiyan Batı ve diğerlerinin iflası demektir. Mesele bu kadar basittir.