Vahşi hayvanlar da zikrediyordu!..

Vahşi hayvanlar da zikrediyordu!..



Bağdat’ta yaşayan Abdurrahman Tafzunci hazretleri, büyük veli idi.

Bir gün ıssız “bir çöle” çıktı.

Allahü teâlâyı zikre başladı.

Ve “Ey vahşi hayvanların, kendi lisanlarıyla tesbih ettiği Rabbim! Seni, bütün noksanlıklardan tenzih eder, bütün kemal sıfatlarıyla tesbih ederim” dedi.

O an bir hareket başladı.

Vahşi hayvanlar geldiler.

Ve yanında tesbihe başladılar. Hepsi, kendi diliyle zikrediyor, avazları Arş’a yükseliyordu.

Daha sonra;

“Ey bütün kuşların kendi lisanlarıyla tesbih ettiği Rabbim! Seni, bütün noksanlıklardan tenzih eder, bütün kemal sıfatlarıyla tesbih ederim” dedi.

O an bir hareket başladı.

Rengârenk kuşlar gördü.

Dört bir yandan akın ettiler.

Başı üstünde toplandılar ve gökyüzünü “bulut gibi” örtüp kendi lisanlarıyla zikre başladılar.

Az daha geçince;

“Ey bütün rüzgârların tesbih ettiği Rabbim! Seni tesbih ederim” dedi.

O anda her taraftan “tatlı rüzgârlar” esip Hak teâlâyı kendi lisanlarıyla zikre başladılar.

Daha sonra;

“Yâ Rabbî! Şu dağlar, şu tepeler seni nasıl zikrediyorlarsa ben de seni öyle tesbih ederim” dedi.

O anda etraftaki dağlar sallanıp üzerlerinden koca koca kaya parçaları yuvarlandı aşağıya.

Ve zikrediyorlardı.

“Allah!” diyorlardı.

Yer gök bu tesbihle inliyordu…

Comments are closed.