Van için bir mürşit lâzım ama…

Seyyid Taha hazretleri, bir gün talebesinden birine emredip “Van’a git, şu şu işleri hâllet de gel” buyurdu.
Çocuk Van’a gitti.
O işleri hâlletti…
Tam döneceği zaman Van valisi kendisine “Burada kalsanız da Van halkına vâz-ü nasihat etseniz… Size minnettar kalırım” dedi.
Delikanlı cevaben;
“Hocam izin verirse olur” dedi.
“Hocan kim senin?”
“Seyyid Taha.”
“Ona benden selâm söyle ve bu ricamı kendisine ilet.”
“Peki efendim” dedi.
Ve dönüp valinin ricasını arz etti bu büyük veliye.
Seyyid Taha hazretleri “Van için bir mürşit lâzım… Ama bu iş sana bana nasip olmaz… Öyle zannederim ki bu devlet, senin yakınlarından birine nasip olur” buyurdu.
Talebe merak etti:
“O kimdir hocam?”
“Ben de bilmiyorum… Ama ismi Fehim’dir… O, ileride çok büyük bir veli olur” buyurdu.
Talebe arz etti:
“Benim bir amcazadem var efendim… İsmi de Fehim’dir.”
Seyyid Taha;
“Öyle mii… Bir daha geldiğinde onu da getir, bir göreyim” buyurdu.
Gidip bu müjdeyi söyledi amcasına… O da oğlu Fehim’i alıp düştü Nehri yoluna. Seyyid Taha gördü onu.
Anladı beklediğinin o olduğunu…

Comments are closed.