Velî kulların alâmetleri…

Velî kulların alâmetleri…


Velî kullar; kendileri ile beraber bulunup, meclislerinde ve sohbetlerinde bulunan kimselerin, en güzel bir şekilde Allahü teâlâyı anmalarına vesile olurlar.   Ebû Nuaym İsfehânî hazretleri hadîs âlimlerinden olup, İran’ın İsfehân şehrinde 336 (m. 948)’de doğup, 430 (m. 1038)’de vefât etti. Çok kitap yazdı. Bunlardan, “Hilyet-ül-evliyâ” kitabının mukaddimesinden bazı bölümler: Allahü teâlânın velî kullarına eziyet veren, Allahü teâlâ ile muharebe ilân etmiş demektir. Ömer bin Hattâb (radıyallahü anh), Muâz bin Cebel’i Resûlullah efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem) kabr-i şerîflerinin yanına oturmuş ağlarken gördü. “Yâ Muâz! Niçin ağlıyorsun?” diye sordu. Muâz; “Resûlullah efendimiz, “Riya, az da olsa şirktir. Allahü teâlânın veli kullarına düşmanlık eden kimse, Allahü teâlâya harb açmış demektir” buyurduğunu işitmiştim. Onu düşündüğüm için ağlıyorum” demiştir. Allahü teâlânın velî kullarının görünen birtakım alâmetleri vardır. Akıllı ve sâlih kimseler, onlara sevgi duyarlar. Peygamberler ve şehidler, kıyâmet günü onların mertebe ve derecelerine gıbta ederler. Resûlullah efendimiz buyurdular ki: “Allahü teâlânın bazı kulları vardır ki, bunlar peygamber ve şehid değildirler. Fakat, Allahü teâlânın kıyâmet günü onlara ihsân ettiği makam ve mertebelere, Peygamberler (aleyhimüsselâm) ve şehidler bile gıpta ederler.” Birisi, “Onlar kimler ve amelleri nedir?” diye sual edince Peygamber efendimiz; “Onlar, aralarında akrabalık olmadığı hâlde, Allahü teâlânın rızâsı için birbirlerini severler. Birbirlerine verecek malları yoktur. Vallahi onların yüzleri nûrdur. Onlar, nûrdan minberler üzerindedirler. İnsanlar korktukları zaman, onlar korkmazlar. İnsanlar mahzûn olduklarında, onlar mahzûn olmazlar” ve “Dikkat ediniz! Şüphesiz Allahü teâlânın velî kulları için korku yoktur. Onlar mahzûn da olmazlar” buyurdu. Allahü teâlânın velî kullarının alâmetlerinden bazıları: Onlar, kendileri ile beraber bulunup, meclislerinde ve sohbetlerinde bulunan kimselerin, en güzel bir şekilde Allahü teâlâyı anmalarına vesile olurlar. Kendilerine dost olanların ve yakınlarının, hayır, iyilik ibâdet ve tâatle meşgul olmalarına sebep olurlar. Amr bin Cümûh’un Resûlullah efendimizden bildirdiği bir hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Allahü teâlâ buyurdu ki: Velî kullarım ve sevdiklerim beni ananlar ve benim de onları andığım kimselerdir.”