Ya hayır söyle ya da sus!..

Ya hayır söyle ya da sus!..



“Allahü teâlâya ve âhiret gününe imân eden, misâfirine ikram etsin. Allahü teâlâya ve âhiret gününe imân eden hayır söylesin, veya sussun.” 

 

Şu’be bin Haccâc hazretleri Tabiînin büyüklerinden, meşhur tefsîr ve hadîs âlimidir. 82 (m. 701) senesinde Vâsıt’ta doğdu. 160 (m. 777)’de Basra’da vefât etti. Rivâyet ettiği hadîs-i şeriflerden bir kısmı şunlardır:

“Rızık hususunda endişeye düşmeyiniz. İnsan son rızkını da yemeden ölmez. Allahtan korkunuz, iyi ameller yapınız. Helâli alıp, haramı terk ediniz.”

“Misvak ağzı temizler ve Allahü teâlânın rızâsını kazandırır.”

“Yarım hurma ile de olsa, onu da bulamazsanız güzel bir sözle (iyilik yaparak) Cehennem ateşinden korunmaya çalışınız.”

“Bir kimse fakîh olursa, Allahü teâlâ, onun özlediği şeyleri ve rızkını, ummadığı yerlerden gönderir.”

Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki: “Ey Ebû Hüreyre! Vera sâhibi olursan, insanların en âbidi olursun. Kanaatkâr olursan, insanların en şükredicisi olursun. Kendin için istediğini insanlar için de iste. Îmânı kâmil bir mümin olursun. Yakın komşuna iyilikte bulun, kâmil bir Müslüman olursun. Az gül, çünkü çok gülmek kalbi öldürür.”

“Cebrâil aleyhisselâm, bana komşuyu tavsiye ediyordu, öyle tavsiye etti ki, sanki onu benim mirasıma ortak yapacak zannettim.”

Ebû Hüreyre’nin (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz buyurdu ki: “Allahü teâlâya ve âhiret gününe imân eden, misâfirine ikram etsin. Allahü teâlâya ve âhiret gününe imân eden hayır söylesin, veya sussun.”

Fültân bin Âsım’ın şöyle nakletti: Resûl-i ekrem efendimiz ile beraberdik. Bu sırada Resûlullah efendimizin yanına birisi geldi. Resûl-i ekrem efendimiz ona “Sen Tevrat okur musun?” buyurdu. O şahıs; “Evet” dedi. “İncîl okur musun?” buyurdu. O şahıs yine, “Evet” dedi. Sonra Resûlullah efendimiz ona; “Allah aşkına, Tevrat ve İncîl’de beni görüyor musun?” (Okuyor musun?) buyurdu. O şahıs; “Senin sıfatını, heyetini, memleketinden çıkarılışının aynısını orada okuyoruz. Fakat biz, Tevrat ve İncîl’de bildirilen Peygamberin bizden çıkacağını ümid ediyorduk. Sen Peygamber olarak çıkınca, senin Tevrat ve İncîl’de bildirilen Peygamber olmandan korktuk. Fakat neticede, o müjdelenen Peygamberin sen olduğunu gördük” dedi.

Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) rivâyet eder: “Bir kimse, komşusu onun kötülüğünden emîn olmadığı müddetçe, imânı kâmil bir mümin olamaz.”